Bebek Gelişimi - 0-12 Ay Arası Gelişim Süreci

BEBEĞİNİZ 9 AY 4 HAFTALIK

Bebeğiniz artık yuvarlanarak, emekleyerek, dik bir şekilde durarak ve hatta ilk adımlarını atmaya çalışarak gitgide daha fazla alan kaplamaya başlıyor. Bu noktada, ayakkabıya ihtiyacı olup olmadığını merak ediyor olabilirsiniz. Bebeğiniz gerçek anlamda yürüyünceye kadar ona ayakkabı almanıza gerek yoktur. Aslında uzmanlar çıplak ayakla yürümenin bir bebeğin ayaklarının düzgün şekilde gelişmesine yardımcı olduğunu ve daha iyi denge ve koordinasyon sağlamasını desteklediğini düşünmektedirler.

Öte yandan, sadece çoraplarıyla yürümek de kaymasına neden olabilir. Alt kısmında lastik bölümler olan çoraplar bile yürümeye başlayan bir bebeğin kaymasını önlemek için yeterli koruma sağlamaz.

Bebeğiniz ayakları üzerinde sabit bir şekilde durduğunda bir ayakkabı mağazasına gidin. Çünkü bebeğiniz artık hem iç hem de dış mekanlarda yürümek isteyecektir ve farklı yüzeyler üzerinde yürüme durumları koruyucu bölümleri olan ayakkabıları ideal kılmaktadır.



Problem & Çözüm

Biberonu bırakma

Bebeğinizin gitgide biberona daha fazla bağlanmadan onu biberondan uzaklaştırmaya çalışmanın şimdi tam zamanıdır. Çoğu pediatrist 9 ile 12 ay arasını biberonu bırakmak için ideal zaman aralığı olarak görmektedir. (13. veya 14. aya gelindiğinde tamamen bırakılmış olması en iyisidir). Biberondan şekerli sıvıları uzun süre içmek (meyve suyu, mama ve süt gibi) diş çürümesi riskini artıracağı için bardağa geçmek bebeğinizin diş sağlığı açısından da daha iyidir.

Biberondan bardağa geçiş yaparken, üst kısmında emziği olan veya damlalı bardaklar kullanmak faydalıdır. Aslında okul öncesi yıllarda damlalı bardak kullanmaya devam edebilirsiniz çünkü bu bardaklar sıvının dökülmesini önler. Eğer damlalı bardağa bebeğinizin alışması biraz zorsa, biberon emziğine benzeyen bir emziği olan bardak kullanmayı deneyin. Hangi bardağı kullanmaya karar verirseniz verin, kırılmayan bir maddeden yapıldığından emin olun.

Bardağa biraz su doldurarak denemeler yapması için bebeğinize verin. Daha sonra her gün, örneğin yemek saatinde biberon yerine bir defa verin. Bebeğinizin uyanık olduğundan ve uykuya dalmak için kullanmadığından emin olun.

Diğer yandan, bazı ebeveynler tüm biberonlardan kurtulmak ve doğrudan bardağa geçmek gibi daha katı bir yaklaşım benimsemektedirler. Bebeğiniz sağlıklıysa ve zamanında gelişiyorsa, sadece bir iki gün huysuzlandıktan sonra bu geçişi yapabilir.

BEBEĞİNİZ 10 AY 1 HAFTALIK

Bebeğiniz henüz sadece mırıldanıyor olabilir, fakat onunla konuştuğunuz zaman ne kadar çok şey anladığını küçümsemeyin. Bebekler kelime oluşturmayı öğrendiklerinden daha hızlı bir şekilde kelimelerin ve ses tonlarının anlamlarını öğrenirler. Bu süreçte bebeğiniz basit taleplere veya “Hayır” ve güçlü bir ıı-ıııhh gibi uyarı kelimelerine tepki bile verebilir.

Bebeğinizle sık sık konuşun ve ona adını söyleyin. Yaptığınız şeyleri, gittiğiniz yerleri ve yediği yiyeceklerin adlarını ona söyleyin. Dışarıda olduğunuz zaman karşılaştığınız kelimeleri, reklam panoları, posterler ve tabelalar gibi yerlerde karşınıza çıkan resimleri ve bunların adlarını bebeğinize söyleyin. Her dakika gevezelik etmek zorunda değilsiniz. Sadece, konu dil olduğunda bebeğinizin bir sünger gibi olduğunu unutmayın. Bu nedenle onunla herhangi bir arkadaşınızla konuşuyormuş gibi konuşun. Bebek dilinde konuşmayı azaltmaya çalışın, böylece bebeğiniz gün boyunca mümkün olduğu kadar fazla gerçek kelime duyacaktır.


BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ?

Ortalama olarak, bebekler ilk gerçek kelimelerini yaklaşık bir yaşına geldiklerinde söylerler. Fakat bu süre 8 ay kadar erken veya 18 ay kadar geç de olabilir.

Problem & Çözüm

Yeni bir bakıcıyla tanıştırmak

Bazı bebekler yeni yüzlere çabuk ısınırlar. Bazıları da sadece aile üyeleri ve arkadaşlar ile kendilerini rahat hissederler. Fakat kaçınılmaz olarak, bebeğinizi yeni bakıcılar ile tanıştırmanız gerekecek. Bunu nasıl yapabilirsiniz?

Kendi duygularınızı izleyin. Yeni bakıcıya olan düşkünlüğünüzü gösterin. Bebeğiniz sizin duygularınızı anlayabilir ve kendini daha da güvende hissedebilir. Benzer şekilde, eğer bebeğinizden ayrılırken kaygılı veya üzgün oluyorsanız, bebeğiniz buna da tepki verecektir.
İlk önce alıştırma yapın. Eğer mümkünse bebek bakıcısının ilk başta sizi ziyarete gelmesini sağlayın, böylelikle bebeğiniz onu önceden tanımış olacaktır. Bakıcıdan bebeğinize yavaş ve nazik bir şekilde yaklaşmasını isteyin. Bebeğiniz ve bakıcısı birbirlerine alışmaya başladıklarında onlardan uzaklaşmaya çalışın. Eğer bebeğiniz memnun görünüyorsa, birkaç dakikalığına odadan çıkın ve geri dönün. Gitgide uzakta olduğunuz süreyi uzatın.

Bakıcıyı tüm ayrıntılar hakkında bilgilendirin. Bebeğinizin belli rutinleri, sevdiği oyuncakları ve oyuncak ayısı gibi güven veren nesneler hakkında bakıcıyı bilgilendirin. Benzer şekilde, bebeğinizin yiyecek tercihleri hakkında da bakıcıyı bilgilendirin. Genel anlamda, bakıcıya işleri kolaylaştırmak için gerekli olabilecek tüm bilgileri verin.

Kısa ve tatlı bir hoşçakal rutini kullanın. Gizlice hareket etmeyin, bebeğinizin duygusal gelişimi için hoşçakal demek önemlidir. Fakat evden çıkmadan önce tüm çığlıkların bitmesini beklemeyin. Bunun yerine bir kez hoşçakal deyin ve sonra gidin. Ayrıldıktan sonra bebeğinizi kontrol etmek için tekrar gelmeyin. Bebeğinize bakıcısı ile birlikte olmaya alışma şansı verin. Siz kapıdan çıkarken ağlasa bile muhtemelen kısa bir süre sonra sakinleşecek ve yeni arkadaşına uyum sağlayacaktır.

BEBEĞİNİZ 10 AY 2 HAFTALIK

Bu noktada bebeğiniz motor kontrolünün her iki elementinde ustalaşmaktadır: emeklemek ve ayakta durmak gibi büyük hareketler ve parmakların etkili bir biçimde kullanılması gibi daha küçük hareketler. Nesneleri işaret parmağı ve başparmağı arasında yakalamak ve tutmak anlamına gelen kıskaç hareketini yapmaya başlamış olabilir. Bu hareket bebeğinize meyve dilimleri gibi küçük yiyecekleri yeme imkanı sağlar. Ayrıca nesneleri elleriyle kavrayabilir ve tabi bunları düşürebilir ve atabilir de! Bu, dağınık olduğu anlamına gelmez; bebeğiniz sadece yapabileceklerini keşfetmeye çalışıyor.

Bebeğiniz eşyaları kavrayabilme becerisini ve nesneleri ağzına atma alışkanlığını kazandığı için yutabileceği tehlikeli şeyleri erişemeyeceği yerlere koymak oldukça önemlidir. Bozuk paralar, düğmeler ve oyuncakların küçük, çıkabilir parçaları potansiyel problemlerdir. Yere düşen yiyecek parçaları da buna dahildir. Bu aşamada yerleri daha sık süpürmek iyi bir fikir olabilir.


BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ?

Bebeğinizin ayakları düz görünebilir, bunun sebebi kavisi kaplayan yağ tabakasıdır. İki üç yıl içerisinde, bu ekstra tabaka kaybolacaktır.

Problem & Çözüm

Isırma

Isırmak acıtır. Fakat bu yaşta, bebeğinizin bunu sinirlendiği için yapması olası değildir. Genellikle daha büyük bebekler diş çıkardıkları ve ağrılarını gidermenin yollarını aradıkları için ısırırlar.

Hemen tepki verin. Zor olmasına rağmen bağırmamaya çalışın çünkü böyle bir tepki bebeğinize ilginç gelebilir ve tekrar ısırarak aynı sesi yeniden çıkarmanızı isteyebilir. Bu yaştaki bebekler çok fazla disiplinden anlamaz, bu nedenle basit cümleler ve tepkiler kullanın. Basit bir "hayır" ve kararlı bir "ısırmak yok" veya "annenin canı acıyor" gibi ifadeler kullanın. Fiziksel olarak kendinizi bebeğinizden uzaklaştırarak hareketini onaylamadığınızı gösterin. Eğer bebeğiniz başka birini ısırırsa onu kucağınıza almayın. Bunun yerine ısırılan kişiye ilgi gösterin. Bebeğinize ilgi göstermemek de onun için bir cezadır.

Tutarlı olun. Bebeğiniz oyun olarak veya öpücüğün bir parçası olarak yapsa bile, ısırmanın her şekilde yanlış bir şey olduğunu anlamasını sağlayın.

Başka neler yapmamalısınız. Bebeğiniz ısırdığında gülümsemeyin veya gülmeyin çünkü bu, ısırma hareketinin doğru olduğu sinyalini verir ve onu daha fazlası için teşvik eder. Nasıl hissedildiğini anlaması için siz de onu ısırmayın. Bebeğiniz bunu anlamayacaktır. Bebeğiniz sizi izleyerek öğrenir, bu nedenle bu davranışınız onun da aynı hareketi tekrarlamasına neden olabilir.

Eğer bebeğiniz diş çıkarıyorsa: Bebeğinize soğuk diş çıkarma halkası veya oyuncağı gibi çiğneyebileceği başka bir şey verin. Yeterli süre uyuması ve beslenmesi gibi diğer ihtiyaçlarının karşılandığından da emin olun. Eğer bebeğiniz stresliyse veya aşırı uyarılmış ise biraz sessiz zaman yaratın ve kendini sakinleştirmeyi öğrenmesine yardımcı olun.

BEBEĞİNİZ 10 AY 3 HAFTALIK

Bu mırıldanmalar rasgele mi? Yoksa duyduğunuz gerçek bir kelime mi? Bebeğinizin ses çıkarma yeteneği gelişiyor ve artık her an ilk kelimelerini söyleyebilir. "Anne" ve "Baba” genellikle ilk kelimeleridir ve bunlar tesadüf eseri değildir. Bebeğiniz sizi kastediyor. Eğer bebeğinizi bir kelimeyi söylemeye çalışırken duyarsanız, yumuşak ve net bir biçimde tekrarlayın. Böylece doğru telaffuz etmeyi öğrenebilir. Bu arada ilk kelimeleri her zaman kesin tanımlara sahip değildir. Örneğin “köpek” dört ayaklı herhangi bir şey anlamına gelebilir ve "ba-ba" biberonu, oyuncak ayıyı, bay bay işaretini veya her üçünü de sembolize edebilir. Birçok bebeğin birkaç ay daha mantıklı heceler söylememesinin de normal olduğu unutulmamalıdır.

Bebeğinizle sık sık konuşarak, altını değiştirirken ve onu beslerken eşyalara isimler vererek ve onunla oynayarak yeni kelimeler öğretmeye çalışın. Çocuk şarkıları veya ninniler söylemek, yüksek sesle okumak ve kelime oyunları oynamak da konuşmayı öğrenmesini hızlandıran diğer yollardır.


BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?

Büyük bir olasılıkla, bebeğiniz 3 yaşından önce yaşadığı şeyleri hatırlamayacaktır. Yine de bu erken deneyimler dünya görüşünü şekillendirir.

Problem & Çözüm

Bağırmak

Çığlıklar size ürkütücü gelebilir fakat bu, bebeğiniz için ses tellerini esnetmesinin başka bir yoludur. Çoğu bebek, bazen sadece eğlence için, yüksek sesle ve uzun süre bağırdıkları bir aşamadan geçerler. Sabırlı olun, bu çığlıklar gitgide daha az yoğun ve daha az sıklıkta olacaktır.

Genellikle bağırmanın amacı sizden bir şeyler almaktır. Bebekler sizden istedikleri şeyleri alabilmeyi, sevginizin bir işareti olarak yorumlarlar, bu nedenle istedikleri şeyleri elde edemediklerinde çok mutsuz ve huysuz olabilirler. Bağırması ayrıca bebeğinizin canının yandığının veya hastalandığının da bir işareti olabilir.

Ne yaparsanız yapın, siz de karşılık olarak bağırmayın. Bebekler ebeveynlerinin davranışlarını taklit ettikleri için, bağırmanın ne kadar kötü bir şey olduğunu ona göstermeye çalışmak sadece onun da yeniden bağırmasına neden olacaktır.
Sakin olun. Bebeğinizin ihtiyaçlarını sakin bir şekilde karşılamaya çalışın. Daha da iyisi, bebeğinize daha fazla ilgi göstererek bağırmaya başlamadan önce onu engellemeye çalışın. Temel ihtiyaçlarının karşılandığından emin olun ve bol bol sevgi işaretleri gösterin.

BEBEĞİNİZ 10 AY 4 HAFTALIK

Bebeğinizin sizinle ne kadar ilgili olduğunu biliyorsunuz. Gitgide diğer bebeklere ilgi gösterdiğini fark edeceksiniz. Bu yaştaki çocukların büyük bir kısmı paralel oyunlara dahil olur, baska bebeklerle biraradayken kendi aktiviteleri ile mutlu bir şekilde ilgilenirler, ancak birbirleriyle gerçek anlamda etkileşime girmezler. Bu son derece normaldir çünkü bebeklerin ben merkezli olmaları beklenir. Kendi yeteneklerine ve ihtiyaçlarına odaklanarak gelişirler. Zamanla, bebeğinizin diğer bebeklere baktığını veya onları oynarken izlediğini fark edeceksiniz. Dikkatini çeken başka bir bebeğe doğru ilerleyebilir ve aynı oyuncaklarla oynamaya çalışabilir. Hatta diğer bebeklerin agulamalarını, seslerini ve bazen ağlamalarını da taklit etmeye çalışabilir.

Bunlar sosyalleşmenin yapı taşlarıdır. Bu hareketleri teşvik etmek için özel bir şey yapmanıza gerek yoktur. Bunlar doğal olarak ve yavaş yavaş ortaya çıkar. Paylaşmayı öğretmek gibi konseptler hakkında endişelenmek için çok erkendir. Birkaç ay daha diğer anneler ve bebekleri ile biraraya gelmek, bebekler için sosyal imkanlar sağlamaktan daha çok yetişkinlerin biraraya gelmeleriyle ilgilidir.


BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ?

Orta Afrika'daki Aka kültüründen olan babalar bebeklerini, dünya genelindeki diğer kültürlerdeki babalardan en az beş kez daha fazla kucaklarlar.

Problem & Çözüm

Korkular

Gürültülü kamyonlar, banyo küveti, çim biçme makinesi. On aylık bebekler genellikle kendilerini daha önce rahatsız etmeyen olağan günlük şeylere karşı bir korku geliştirirler. Bebeğiniz çevrenin farkına vardıkça ve daha fazla araştırmaya başladıkça, anlamadığı şeylerden (musluktan akan banyo suyu), kulak tırmalayıcı seslerden (çöp dökülürken çıkan gürültüler) veya ürkütücü diğer şeylerden (kutunun kapağı açılınca dışarıya fırlayan yaylı kuklalar gibi) korkabilir. Korkunun net bir açıklaması olmayabilir de.

Genellikle bu yaşta, eğer sabırla ve soğukkanlılıkla tepki verirseniz, korkular sadece gelip geçici rahatsızlıklar olarak kalır. Bir korkuyu gözardı etmek veya bebeğinizi pohpohlamak yerine, bebeğinizin bununla başa çıkmasına yardımcı olun. Onu korkutan şeyleri ona yavaş yavaş gösterin. Örneğin, banyo küvetini doldururken bebeğinizi kucağınızda tutun ve musluğu açtığınızı görmesini sağlayın. Gülümseyin ve ona ne yaptığınızı anlatın. Zararlı olmadığını hatta eğlenceli olduğunu göstermek için elinizle su sıçratın. Bebeğinizin korku belirtileri geçmezse, eninde sonunda bununla başa çıkacağına emin olun ve şu an için mümkün olduğu kadar onu korkutan şeylerden bebeğinizi uzak tutun. Örneğin, musluk sesinden korkmaya devam ediyorsa banyo küvetini doldurun ve bebeğinizi banyoya sokmadan önce suyu kapatın.

Eğer düzenli olarak yeni korkular ortaya çıkıyorsa bebeğinizin bir "sevgilisi" veya rahatlatıcı bir nesnesi olmasını sağlayın. Böyle bir nesne, kreşe bırakılmak veya yeni insanlarla karşılaşmak gibi korku verici bir durumda bebeğinizin endişesini azaltabilir. Eğer bebeğinizi onu korkutabilecek şeylere maruz bırakabileceğinizi biliyorsanız, bebeğinizi bu duruma bir oyunla hazırlayın. Örneğin doktora gitmeden önce “doktorculuk” oynamak veya markete gittiğinizde huysuzlanıyorsa ona oyuncak bir alışveriş arabası almak gibi.

BEBEĞİNİZ 11 AY 1 HAFTALIK

Tek başına ayakta durmak — kısa bir süreliğine de olsa — sanki yeterince etkileyici değilmiş gibi, bebeğiniz şimdi de bu becerisinin üstüne çıkıyor (veya yakın bir zamanda çıkacak). Ayakta durur pozisyondan, nesneleri almak veya oyuncaklarla oynamak için eğilmeye geçecek. İşte bu dengedir!

Bu ayrıca, sizin için de evinizi bebeğiniz için güvenli hale getirmeniz ve tehlike oluşturabilecek eşyaların bulunduğu dolapları kilitli tutmanız için bir işarettir. Nesneleri daha yüksek ve güvenilir bir yere koymalısınız. Bununla birlikte bebeğinizin erişebildiği yerlerde de oyuncak, plastik yiyecek kutusu, biberon ve kitap gibi bebeğiniz için güvenli olan nesnelerle dolu bir veya iki dolap bulundurma fikrini de değerlendirebilirsiniz. Alçak bir mutfak çekmecesi veya oturma odasında bulunan bir dolap bunun için mükemmel bir seçimdir. Bu yerlere erişebileceğini bilmek, merakını gidermesine ve nesneleri çıkarıp yerlerine geri koyma pratiği yapmasına olanak sağlar. Bir oyuncak sepeti de işe yarayabilir. Bebeğiniz emekledikçe ve yürüdükçe, kapakları ve çıngırakları şaşırtıcı yerlerde bulmaya başlayacaksınız. Ortalıkta bir oyuncak sepetinin olması dağınıklığı da engelleyecektir.


Problem & Çözüm

Yemek yerken huysuzluk

Yemek seçme, anne ve babaların en çok endişelendikleri beslenme problemlerinden biridir. Her ebeveyn çocuğunun iyi beslenmesini ister. Fakat çok fazla endişelenmek için biraz erkendir. Bu yaşta bir bebeğin yemek yerken huysuzluk yapması oldukça yaygındır. Bazı durumlarda yanlış alarm da olabilir, bebeğiniz bir yemeği sevse bile surat asabilir veya sadece birkaç ısırık alabilir. Ayrıca, bebeklerin yürümeye başladıkları zaman bu beceriye kıyasla daha sıkıcı olan yemek yemek gibi şeylerle daha az zaman geçirmek isteyebileceklerini de aklınızda bulundurun.

Beslenme zamanını eğlenceli kılmak için bazı taktikler:

Bağımsızlığı teşvik edin. Bebeğiniz sizin ona yedirdikleriniz yerine kendi kendine yiyebileceği şeyler isteyebilir. Bu durumda bebeğinize kauçuk uçlu bir kaşık kullanmayı denetin. Siz ona bir şeyler yedirirken kaşığı tutmak hoşuna gidebilir. Tabi yemek sonrasında birazcık temizlik yapmanız gerekebilir.

Yiyecekleri farklı şekillerde hazırlayın. Bazı bebekler bir yemek şeklini diğerine tercih edebilir veya bebeğiniz bazı yemek karışımlarını daha çok sevebilir.

Tekrar deneyin. Bebeğinizin tercihleri değişebilir, bu nedenle bir defa reddettiği bir yiyeceği listeden sonsuza kadar çıkarmayın. Bir başka zaman aynı yiyeceği tekrar vermeyi deneyin.

Ruh halini anlamaya çalışın. Bebeğinize yeni ya da beğenmeyebileceğini düşündüğünüz yemekler yedirmek için ruh halinin iyi olduğu veya bunları yiyecek kadar aç olduğu zamanlardan faydalanın.

Örnek olun. Siz de yemeğe yumulun. Sizin yediğiniz yiyeceği sevdiğinizi gördükten sonra bebeğiniz de denemek isteyebilir.

BEBEĞİNİZ 11 AY 2 HAFTALIK

Bebeğiniz küçük bir bireydir ve artık tercihlerini belirtiyor. Örneğin bazı oyuncakları diğerlerine tercih edebilir veya belli bir yerde oynamayı sevebilir. Sevdiği bir kitabı size tekrar tekrar verebilir. (Bebek resimleri içeren kitaplar genellikle favoridir.) Yemek istediği belli yiyecekler olabilir ve kendi yöntemiyle bunlardan daha fazla isteyebilir.

Bu dönemde bebeğinizin belli bir oyuncağa veya nesneye bağlılık geliştirme ihtimali de vardır. Bu geçiş dönemi nesnesi, annesinin kucağında olamadığı zamanlarda (örneğin uyurken) onun rahatlık ve huzur kaynağıdır. Bu eşyayı belirleyebilir ve doktora veya seyahate giderken ya da ortamda bir yabancı varken yanınızda bulundurursanız, bebeğinizin bu stresli ve yeni deneyimleri daha kolay atlattığını fark edebilirsiniz. Bebeğiniz bir eşyaya bu şekilde bağlandığı zaman, kaybolması ihtimaline karşılık aynısından bir adet daha alın.

Her çocuğun bir “sevgilisi” yoktur. Fakat eğer sizin bebeğinizin varsa, ona saygı gösterin ve ailenin yeni bir üyesiymiş gibi davranın.


BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ?

Parmak emme konusunda yapılan bir çalışma bebeklerin neredeyse yüzde 94'ünün bir yaşına bastığında bu alışkanlığı bıraktıklarını ileri sürmektedir.

Şimdi Neler Yapabilirsiniz?

Meraklı bir öğrenci yetiştirin

Bebeğinizin zihni bir sünger gibidir. Bu merakını canlı tutmanızın yolları şunlardır:

Bebeğinizle doğrudan konuşun. Basit günlük faaliyetler hakkında konuşmak bebeğinizin dil becerilerini ve kelime haznesini geliştirmesine yardımcı olur. Farklı yerlere gidin (hayvanat bahçesi, mağaza) ve farklı şeyler yapın (birlikte sallanmak, hortumdan akan suya dokunmak) ve bu deneyimleri ona açıklayın. Dışarıda büyük ve mükemmel bir dünya olduğu fikrini güçlendirin.

Bebeğinize her gün yüksek sesle kitap okuyun. Bu, bebeğinizle konuşmak kadar faydalı bir aktivitedir, okuma sevgisini teşvik eder ve hayal gücünü harekete geçirir. Resim kitapları, interaktif kitaplar ve daha çok kelimelerin seslerine ve ritimlerine odaklanan kitaplar da dahil olmak üzere çeşitli kitaplar seçin. Bunlar farklı şekillerde bebeğinizin ilgisini çekecektir.

Farklı oyun türlerini teşvik edin. Bebeğiniz en fazla, yöntemini kendi belirlediği, yöntemi halihazırda belli olan, kendi kendine oynayabildiği ve başkalarıyla oynayabildiği oyunların bir kombinasyonundan fayda elde eder. Ona farklı şekiller, renkler, dokular ve ağırlıklarla denemeler yapma şansı verin. Bu yaşta neden-sonuç ilişkisi oyunu öğrenme için iyi bir yöntemdir. Bazen sadece bebeğinizin araştırma yapmasına izin verin, diğer zamanlarda ise ona bir şeylerin nasıl çalıştığını gösterin ve denemesine izin verin. Yorulduğuna veya aşırı derecede uyarıldığına dair işaretleri izleyin, ancak bir yandan da rahatlayacak kadar zamanı olduğundan emin olun.

BEBEĞİNİZ 11 AY 3 HAFTALIK

Bebeğiniz her gün daha sağduyulu olmaktadır. Söyleyebildiklerinden fazlasını anlar ve etrafındaki her şeyin bir adı olduğunun farkındadır. Top, kamyon, uçak, araba gibi nesnelere ve eşyalara işaret ederek ve adlarını söyleyerek merakını gidermesine yardımcı olun. Bebeğiniz bu yaşta ayrıca burun, göz, diş gibi vücut parçalarının isimlerini öğrenmek için de hazırdır. 11 aylık bebeklerin çok azı bu kelimeleri size tekrarlayabilir, ancak emin olun ki bunları gelecekte kullanmak üzere kaydediyorlar. Biraz pratik yaptıktan sonra "Kulağın nerede?" diye sorduğunuzda kelimelerle cevap verebilmesinden çok daha erken bir dönemde size kulağını gösterebilecektir.

Eğer konuştuğu ilk kelimeler size yabancı gelirse şaşırmayın. Kelimeleri, doğru olmasa bile işittiği şekilde tekrarlayabilir. Eğer evinizde düzgün konuşma biçiminden biraz uzak şekilde (argo gibi) konuşmalar olabiliyorsa, bebeğinizden bunları da duyup şaşırabilirsiniz.


BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ?

Doğum yapma aralığı sınırsız olabilir. Gallerli bir anne olan Elizabeth Ann Buttle 1956 yılında bir kız çocuğu doğurmuş ve daha sonra 1997 yılında yani 41 yıl sonra bir erkek çocuk dünyaya getirmiştir.

Bakım & Beslenme

Sınırları belirlemek

Bebeklerin disipline ihtiyacı var mıdır? Bebeğinizin gitgide neler yapabileceğini ve işlerin nasıl yürüdüğünü test ettiğini fark edebilirsiniz. Daha büyük bebekler ve çocuklar etraflarındaki dünyayı bu şekilde, test ederek öğrenirler. Bebeğinizi kabul edilebilir ve güvenli olan sınırlar içerisinde tutmak için, yaptığı araştırmalara ilişkin bazı sınırlar belirlemek sizin görevinizdir.

Fakat kuralları abartmamanız gerekir. Belirlemeniz gereken sınırların miktarını azaltmanın bir yolu bebeğinizin problemlerle karşılaşma olasılığını azaltmaktır. Evinizi bebeğiniz için güvenli bir hale getirerek ona “hayır”lardan ziyade “evet”lerle dolu bir oyun ortamı hazırlayın. Eğer “hayır” kelimesini çok fazla kullanırsanız bebeğiniz bu kelimeye karşı duyarsızlaşabilir ve buna karşı tepkisiz olmaya başlayabilir.
Bir kuralı bildirirken basit bir dil kullanın: "Sıcak" ya da "senin için güvenli değil" gibi. Ses tonunuz mesajınızı iletecek şekilde kararlı olsun fakat korkutucu olmasın.

Her fırsatta bebeğinizin dikkatini kabul edilebilir şeylere yönlendirmek için çaba gösterin. Bebeğinizin belirli bir sınırı zorlamaktan vazgeçinceye kadar pek çok deneme yapacağı fikrine kendinizi hazırlayın. Bebekler tekrar ve pratik yoluyla öğrenirler. Anneler bu süreçte sabırlı olmalıdır.

BEBEĞİNİZ 11 AY 4 HAFTALIK

Bebekler genellikle 9 ile 18 ay arasında yürümeye başlarlar. Bu dönüm noktasının onda size karşı yaratacağı reaksiyonlara şaşırabilirsiniz.
Örneğin, bebeğinizi kucağınıza almak veya taşımak istediğinizde buna karşı çıkarsa fazla zorlamayın. Sadece yürüme egzersizi yapmak için çok heyecanlıdır.

Bebeğiniz kaçınılmaz bir şekilde düştüğü zaman aşırı tepki vermeyin. Muhtemelen yeniden ayağa kalkacak ve yürümeye başlayacaktır. Bazı bebekler nasıl yürüyeceklerini bilir fakat nasıl duracaklarını bilmezler, bu nedenle bir şeylere çarpabilir veya ayakları üzerine düşebilirler. Düştüğü zaman eğer hemen ona doğru koşarsanız, bu tepkinizden etkilenerek kötü bir şey yaptığını zannedebilir ve tüm gücüyle bağırarak ağlayabilir. Bunun yerine, kısa bir süreliğine ona dikkat göstermezseniz ve ayağa kalktığında yüksek sesle onu tebrik ederseniz bu küçük tersliği atlatma ihtimali daha fazla olacaktır.

Herhangi bir yaralanmayı engellemek için bebeğiniz yürümeye başladığında gözlerinizi üzerinden ayırmayın, merdivenleri ve evinizdeki tehlike arz edebilecek diğer bölgeleri güvenli hale getirin.


BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ?

Eğer bebeğiniz hala konuşamıyorsa, sakin olun: Uzmanlar geç konuşan birçok bebeğin oldukça zeki olduğunu söylemektedirler, Albert Einstein da bunlardan birisidir.

Problem & Çözüm

Erken kalkan bebekler

Eğer bebeğiniz horozlarla birlikte uyanıyorsa veya kalkmasını isteyeceğinizden çok daha erken kalkıyorsa, şunları gözden geçirebilirsiniz:
İlk olarak, yeterince uyuyor mu? 11 aylık bir bebek genellikle günde iki kez şekerleme yapar, her biri bir buçuk ile iki saat uzunluğundadır, geceleri de yaklaşık 11-12 saat uyur. Yetersiz veya çok fazla uyumak ritmini bozabilir.

Eğer bebeğiniz yeterli uykuyu alıyor görünüyorsa: Yatma zamanını biraz daha geciktirmeye çalışın. Geceleri şu an onun için gerekli olduğundan daha erken yatırılıyor ve bu yüzden erken uyanıyor olabilir. Eğer hala erkenden kalkıyorsa, siz de onunla beraber uyanarak onu yatağından çıkarmak zorunda değilsiniz. Bebeğiniz gece uykuya daldıktan sonra yatağına birkaç kitap veya ilginç oyuncak koymayı deneyin. Sabah kalktığında bunları görerek kendi kendine yarım saat veya daha fazla zaman geçirebilir. Bazı bebekler uyandıktan sonra kucağa alınma ihtiyacı duymadan kendi kendilerine şarkı söylemeyi ve konuşmayı severler. Bu, bebeğinizin tek başına oynamayı öğrendiğini gösterdiği için pozitif bir gelişmedir.

Eğer bebeğiniz uyku ritmi bozulduğu için erkenden uyanıyorsa: Bebeğinizin uyuduğu ortamın sessiz ve rahat olduğundan emin olun. Uyku yoksunluğunun rutinini daha da fazla bozmaması için uyku saatini biraz daha öne almayı deneyin. Bebeğinizin kendi kendini sakinleştirme teknikleri geliştirmesine yardımcı olun. Uzmanlaştığı tüm yeni becerilerden duyduğu heyecan uykuya dalmasını zorlaştırabilir ve kendi kendine uykuya nasıl dalabileceğini öğrenmesi gerekir.

Eğer bebeğiniz ağlarsa odasına gidin, fakat otomatik olarak kucağınıza almayın veya çok fazla temas kurmayın. Ayrılma endişesi de uyanmasına neden oluyor olabilir. Sadece yanında olduğunuzu hatırlatmak da korkusunu hafifletebilir ve daha uzun süre uyumasına yardımcı olabilir.

BEBEĞİNİZ 12 AY 1 HAFTALIK
Bebeğiniz 1 yaşına bastı: Mutlu yıllar!

Çoğu kişi ilk doğumgününü, bebeklikten yeni yürümeye başlayan çocukluğa geçişte bir dönüm noktası olarak görür. Bazıları da bebek yürümeye başlar başlamaz veya ilk deneme adımlarını attığında onu bu şekilde görmektedir. Bebeğiniz, bebeklikten yeni yürümeye başlayan çocuk aşamasına ne zaman geçerse geçsin bu sizin için acı-tatlı bir tecrübe olacaktır. Bir yandan büyümekte olan çocuğunuzla gurur duyarken öte yandan da bebeğinizin minik hallerine özlem duyabilirsiniz.

Bebeğiniz kutlanacak çok şey olduğunu biliyor gibi. Artık farklı şekillerde hareket edebiliyor olduğu için dans etmeye bile başlayabilir. Sevdiğiniz müziği açın ve bebeğinizi ellerinden tutun. Olduğu yerde zıplamaya ve başını bir o yana bir bu yana sallamaya meyilli olacaktır. Bebeğinizle birlikte dans etmek, onunla bağ kurmak için büyük bir fırsattır ve bu bebeğinizin duygularını ifade etmesi ve motor becerilerini geliştirmesi için ona büyük bir şans verir. Ve bu eğlencelidir! Bebeğinize farklı müzik türleri dinletin ve gevşemesine izin verin. Büyüyen dans ustanızın kendi müzik tercihleri olduğunu görünce şaşırabilirsiniz, özellikle bazı müzik türlerine mutlu bir şekilde tepki verebilir.


BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ?

Bir bebeğin ilk adımları genellikle sarsak olmasına rağmen, çoğu çocuk kısa bir süre içerisinde güvenli bir şekilde yürümeye başlayabilir ve bu genellikle birkaç gün alır.

Problem & Çözüm

Öfke nöbetleri
Öfke nöbetleri rahatsızlık verici ve sinir bozucu olabilir. Ancak bunların bebekliğin (ve çocukluğun) doğal bir parçası olduğunu bilirseniz daha az can sıkıcı olabilir. Bebeğiniz bu patlamalar ile kötü niyetli olmaya çalışmıyor. Bu sadece iletişim kurmakta zorlandığının veya istediği şeyleri elde edemeyip sinirlendiğinin bir işaretidir. Özellikle dil becerileri ve tercih duyusu henüz gelişmekteyken, bebeğinizin ağlamak ve bağırmak gibi ilkel bebekçe tepkilere başvurmaktan başka çaresi yoktur.

İyi haber eninde sonunda bu aşamayı atlatacağıdır. Şu an için bazı ipuçları:

İhtiyaçlarına cevap verin. Bebeğiniz onun isteklerine ve ihtiyaçlarına cevap verdiğinizde, bir özdeğer ve mutluluk duygusu geliştirir, bu nedenle mümkün oldukça taleplerini karşılamak en iyisidir. Eğer bebeğinize istediğini veremezseniz ve o bu duruma duygusal olarak tepki verirse, sakin ve rahatlatıcı olun. İstediği şeyin yerine bir alternatif sunmanız da yardımcı olacaktır.

Engellemeler işe yarar. Bebeğinizi rahatsız edebilecek durumları ortadan kaldırarak ya da bunları öteleyerek de bazı öfke nöbetlerini engelleyebilirsiniz. Bebeğinize alternatifler arasından seçim yapma şansı vermek (yemek, oyun vb.) ve “hayır” kelimesini kullanmayı en az seviyeye indirmeniz de bebeğinizin duygusal istikrarının desteklenmesine yardımcı olur.

Sakin olun. Bebeğiniz öfke nöbeti geçirdiği zaman, sakin ve tepkisiz olun. Eğer yapabiliyorsanız, ona fazla ilgi göstermeyin. Aşırı ilgi sadece öfke nöbetini artırır. Duygularını kabul edin: "Çok mu sinirlendin? Başka bir bisküvi daha mı istiyorsun?". Daha sonra nazikçe kuralınızı koyun. "Şimdi daha fazla bisküvi yok, ancak öğle yemeğinden sonra yiyebilirsin". Yeni yürümeye başlayan bir çocuk bu noktada çok fazla tartışmayı veya öğrenmeyi özümsemeyecektir. Bebeğinizle tartışmaktan kaçının. Bağırmak veya tehdit etmek sadece öfke nöbetini artırır ve bebeğinizi korkutur (öfke nöbetinin kendisi de bebeğinizi korkutabilir çünkü kendini duygusal olarak kontrolden çıkmış hissedebilir). Bebeğinize yakın olun ve mümkünse kucağınıza alın. Eğer bebeğiniz saldırganlaşırsa, sakinleşebileceği daha güvenli bir yere götürün.