• Merhaba Ziyaretçi.
    "Hoşgeldin sonbahar "
    konulu resim yarışması başladı. İlgili konuya BURADAN ulaşabilirsiniz. Sizi de beğendiğiniz 2 resmi oylamanız için bekliyoruz...

Eşşek dosyasını açıyorum

KıRMıZı

TeK BaşıNa CUMHURİYET
V.I.P
Okumuş Eşekler ve Edebiyat Sohbeti

İki okumuş eşek sohbet ediyorlarmış. Konuları da edebiyat.Eşeğin biri ötekine:

"-Ben insanların edebiyatını bir güzel inceledim. Pek beğenmedim. Hele bir de "Divan Edebiyatı” var ki, yarısı gül ve bülbül sözleriyle dolu."

Öteki eşek atılmış:

"-Bülbülü boş ver ama, gülü merak ettim. Geçen baharda bir gül yedim, hiçbir şey anlamadım. Üstelik dikenleri dilime battı da günlerce acıdı” demiş.

* * *

Edebiyatımızda da kimi zaman hiciv, kimi zaman benzetme sanatı tarzında çok önemli yer tutan eşek (eşşek) dosyasını açıp tüm çıplaklığı ile ortaya sermeye karar verdim arkadaşlar. Nasrettin Hocamızı da unutmayalım eşeği ile ayrılmaz bir bütündür. Sadece edebiyat mı eşeğimiz gözlerinin güzelliği de aşıklar arasında benzetmelere maruz kalmış zavallı bir canlı türüdür. Bu bölümde desteklerinizi bekliyorum :D Eşeği baştan sonra irdelemek, incelemek bu araştırma dosyasının içeriğini oluştursun. Eğer pes etmezsem netteki en kapsamlı eşek (eşşek) dosyasını oluşturmak gibi bir gaye ile yola çıkmış bulunuyorum, tabii ki desteğinizle.

f4TZN.webp

Nedense bunları yazarken tv kanallarından birinde yayınlanan ses yarışmasında adamın biri "eşşekler gibi seviyorum" adlı bir şarkı söylemişti. O gün bu gündür şarkının melodisini ve bu dizesini de unutmuyorum :)

Efenim sözü fazla uzatmadan hiciv ve Ney ustalarından Neyzen Tevfik'in rakıyı da ne kadar sevdiğini duymuşsunuzdur. İşte eşeğin kurtarıcı olduğu an ve yaşadığı anı...

* * *
Neyzen Tevfik' in de katıldığı bir söyleşi de, alkollü içki karşıtı bir konuşmacı şöyle der;

''Eşeğin önüne bir kap su ve bir kap rakı koymuşlar. Eşek gitmiş suyu içmiş'' der gülümseyerek. '' peki neden?''

Neyzen Tevfik cevap verir oturduğu yerden;

''Eşekliğinden!''
 
Eşek nedir, ne değildir?

Dosya eşeklerle ilgili olduğuna göre bilmeyenleri bilgilendirmek adına bu meşhur canlıyı da tanıtmakta yarar var.

* * *

Kulakları uzun, yelesi dik ve kısa tüylü, kuyruğu kısa, ince püsküllüdür. Ömrü: 60-100 yıl.

Tek parmaklılar (Perissodactyla) takımının, atgiller (Equidae) ailesinden bir memeli türü. İRİ KAFALI, uzun kulaklı, genellikle gri tüylüdür. “Merkep” de denir. Geviş getirmez. YABANİ VE EVCİL OLARAK YAŞAR... Uzun kulakları, kısa dik kıllı yelesi, seyrek püskülü, kısa kuyruğu ile attan ayrılır. BİNEK HAYVANI, YÜK VE EŞYA NAKLİ HİZMETLERİNE GAYET ELVERİŞLİ, kanaatkar, sabırlı ve tahamüllü bir hayvandır. Attan çok önce insanoğlunun hizmetinde kullanıldıkları sanılmaktadır.

At satın alıp besleyemeyen köylü ve fakirler, merkep ile işlerini görürler. Merzifon’da, Kıbrıs’ta, Mısır’da ve İspanya’da eşek besiciliği eskiden beri yaygındır.DAR VE KAYPAK YOLLARDA VE HATTA UÇURUM KENARLARINDA GAYET RAHAT VE EMNİYETLE YÜRÜR.Yabaniler, on beş başlık sürüler halinde suya yakın step ve çöllük arazilerde dolaşır ve hızlı koşarlar. EŞEK AZ YEM İLE YETİNİR,OT,YAPRAK vs. GİBİ HER TÜRLÜ BESİNİ YER. Temiz ve berrak olmayan suyu içmez. Derisi parşomen kağıdı imalinde kullanılır.

BELLİ BİR ÜREME MEVSİMİ YOKTUR...

* * *

EŞEK DESTANI

Şeyhiye çok saygım var
Eşeklere karışmam
Ülkem için kaygım var
Eşeklere karışmam

Satsam çıkmaz alanı
Çardan kalma palanı
Yoktur sözün yalanı
Eşklere karışmam

Tarlayı öküz eker
Her yükü Eşek çeker
Kağnıya olur teker
Eşeklere karışmam

Eşek Eşek çalışır
Yüke çabuk alışır
Tekmesinde nal ışır
Eşeklere karışmam

Atlar Eşeği tanır
Anır Eşeğim Anır
Katır senden utanır
Eşeklere Karışmam

İnsan taşır yük taşır
Eşek kendini kaşır
Islatmıyor çamaşır
Eşeklere karışmam

Tepinir eşek sıpa
Takkeye rakip kıpa
Eşeğin hakkı kupa
Eşeklere karışmam

(destan sanırım anonim, yazarını bulamadım)

Eşeği araştırmaya devam ediyoruz...

Muhtelif rivayetlere göre, büyükbabasının atası Şam’dan getirilmişti. Aynı rivayetlerdeki yine muhtelif söylentilere göre büyükbabasının atası Şam’ın zengin tüccarlarından birisinin ahırından bir hırsızlık şebekesi tarafından gecenin zifiri karanlığında devedir diye kaçırılmıştı. Muhtelif sözlü kaynakların birisinde ise fakir bir adamın kapısı olmayan ahırından büyükbabasının atası o gün yapacak işi olmadığından dolayı enerji tüketmediğinden dolayı uykusu kaçmış ve gece yürüyüşüne çıkayım derken binikiyüz kilometre geldikten sonra yorgun düştüğü bu köyün çöplüğünde uykuya dalmışken yakalanmış ve o günden beri soyu burada yaşamaya devam etmiştir.

Rivayetler içinde Şam’dan buralara gelişi sırasında üstünde eğer olup olmadığına, sırtında bir semer taşıyıp taşımadığına, sırtında taşıdığı semerin yünlerinin ve işlemesinin Hint kumaşında olup olmadığına ilişkin tartışmalar hala devam etmektedir.

Muhtelif rivayetler içinde aktarıla gelen bir başka tartışma ise zengin bir ailenin ahırında yaşadığı halde kendisini çalmaya gelen hırsızlık şebekesine herhangi bir direnç gösterip göstermediğine ilişkindir; eğer zengin bir tüccarın ahırından çalınmış ise yüksek yaşam kalitesine sahip olarak yaşamını sürdürecek bir beslenme imkânına sahip olduğu kabul edilecek ve kaçırılmasına hiçbir direnç gösterememiş olmasının etik temelleri sorgulanacaktır. En azından sahip olduğu bu geçimlik düzeyinin hatırına hırsızlara karşı gelmek adına bir az anırarak ve birkaç çifte atarak sahibini haberdar etmenin yollarını kullanmalıydı, deniliyor. Ancak zengin bir tüccarın eşeği olarak ahırda bekletilmenin zannedildiği gibi bir avantaj mı yoksa dezavantaj mı olduğu sorusuna verilecek cevap bir önceki duruma ilişkin geliştirilebilecek tutum ve davranışlara ilişkin mesafeli bir bakış açısına sahip olmamız gerektiğini hatırlatıyor.

Kaldı ki zengin bir tüccarın ahırında yaşayan bir eşek olmanın yoğun bir tempo içinde çalışmak anlamına geldiğini yorumlayan ve eşeğin kaçmış olma ihtimalinin ancak bu iş yoğunluğunun karşılığını alamamanın verdiği sıkıntılardan kurtulmanın bir fırsatı olarak değerlendiren yaklaşımda etik gerekçenin çekirdek fikirlerin bulmak mümkün gibi görünüyor.

Ancak diğer taraftan fakir bir adamın ahırında boş duran bir eşek olmanın da bir başka olumsuzluğuna vurgu yapan karşıt söylem sahiplerinin tespitlerini de yabana atmak zor görünmektedir; fakir bir adam demek az işi olan adam demek midir yoksa fakir olduğu için geçimin daha iyi sağlamak için zengin tüccarın çalışmalarından daha fazla çalışması gereken bir aile midir ki eşeğin iş yükü daha fazla olmuş olsun? Eğer eşeğin kendisinden kaçtığı kişi fakir adam ise bir başka durum daha vardır ki bu ikinci söylem sahiplerinin öne sürdüğü kaçmanın etik gerekçelerini daha anlamlı yaşam koşullarına dayandırmış olacaktır; fakir adam eşeğe iyi bir beslenme imkânını hazırlayamamıştır! Bu durumda eşek aç olmanın sıkıntılarını aşmak için kendisini kim çalmaya gelirse gelsin onunla birlikte kaçma fırsatını değerlendireceği yönündedir. Ancak bu durumda paradoksal bir başka problem daha görünüyor ki hala eşeğin kaçmasına/kaçırılmasına ilişkin asıl tartışmaların netleşmemesinin temel sebebi olarak görülüyor; eşek, kendisini çalmaya ve kaçırmaya gelenlerin kendisine eski sahibinden farklı olarak eşekçe bir yaşama onuruna yakışacak ve eşekçe kişiliğini incitmeyecek bir beslenme rejimi ve yaşam kalitesini sağlayıp sağlamayacağının cevabını bilerek mi yoksa sadece tahmin ederek mi kaçtığıdır!

Eski sahibinin ahırında kendileriyle birlikte develerin kalmış olması da tartışmaya ayrı önem katmıştır; eğer o ahırda develer varsa –ki rivayetler ağırlıkla öyle-anırıyor- diyor! Bu evinde kaldığı söylenen adamın ağır yükleri genellikle develere taşıttığı söylenebilir. Eğer bu durum kabul edilirse daha önce öne sürülen iki farklı argümanın da eksik yanları üzerinde durmak bir zorunluluk olacaktır. Eğer eşek zengin tüccarın ahırında kaldığı dönemlerde develerle birlikte iş yapıyorsa muhtemeldir ki işi ağır değildir ve yemlerinin de genel bir vitamin değeri vardır. Bu durumda kendisini çalmaya gelen hırsızlarla birlikte hiç direnmeden kaçmış olmasının bir mantığını bulmak zor görünmektedir. Ancak eşit işe eşit ücret ilkesi eğer uygulanmış ise develer işin çoğunu yaptığından dolayı yemlerin çoğunu ve en değerlilerin doğal olarak develer yemiştir. Haliyle eşeğin yaptığı iş günlük yemek değerlerinin/fiyatlarının yarısını bile etmeyeceğinden zengin tüccar eşeği ölüme mahkûm bile etmiş olabilir. Haliyle zengin tüccarın eşeği gözden çıkardığı onun gibilerinin maliyetinden kurtulmak için geceyarısı operasyonuyla çok acil bir şekilde ucuza elden çıkararak da satmış olabilir. Eşeklere çaktırmadan onları satan zengin tüccarın bu şekilde davranarak kendilerini satınalmış olanların peşinden-yeni bir hayata kavuşacağız ümidiyle- hiç itiraz etmeden ve sorun çıkarmadan yürümelerinin sağlanmış olabileceği iddiası da tarihi kayıtlarda mevcuttur.

Büyük babasının atasıyla ilgili bu geniş literatürü tarayan Uzunkulak tarihi hükmünü vermişti; eşekler ölümlüdür ancak eşeklik bakidir.
 
Eşekli Sözler... (Zamanla zenginleşecek)
  • Eşşeğini sağlam kazığa bağla kaçarsa kaçsın.
  • Eşekler ölümlüdür ancak eşeklik bakidir.
  • Diploma cehaleti alır, eşeklik baki kalır. (üsttekinin türevi)
  • Eşşek ne anlar hoşaftan.
  • Aklını eşeğe verme, çeker arpa tarlasına gider.
  • Yüz verdik eşeğe, geldi s..çtı döşeğe.
  • Acemi nalbant gâvur eşeğinde öğrenir.
  • Atlar tepişir, arada eşekler ezilir.
  • Oku da adam ol [,] baban gibi, eşek olma. (bu söz okul yıllarında ne kadar da meşhurdu)
  • El elin eşeğini türkü çağırarak arar.
  • El elin eşeğini yırlaya yırlaya, kendi eşeğini terleye terleye arar. (üsttekinin türevi)
  • Alçak eşek binmeye öksüz çocuk dövmeye kolay.
  • Boş eşek yorga gider.
  • Eşeğe cilve yap demişler, çifte atmış.
  • Eşek at olmaz, ciğer et olmaz.
  • Eşeğin kuyruğunu kalabalıkta kesme; kimi uzun der, kimi kısa.
  • Eşeği altın kafese koymuşlar "24 ayar mı?" demiş.
  • Eşek çamura çökerse sahibinden gayretlisi olmaz.
  • Eşek eşeği ödünç kaşır.
  • Eşeğe sormuşlar "baban kim?", "at dayım olur" demiş.
  • Eşeğe binen osuruğuna katlanır.
  • Eşek kulağı kesilmekle küheylan olmaz.
  • Ölme eşeğim, ölme.
  • Adam adamdır olmasa da pulu, eşşek eşşektir olmasa da çulu.
  • Eşek bile aynı çukura iki kere düşmez.
  • Biri sana eşşek derse umursama, beş kişi derse git kendine bir semer al.
  • Eşşeğe içki içirmişler semerini bahşiş bırakmış.
  • Akıllı eşek atla yarışmaz.
  • Geçti Bor'un pazarı sür eşşeğini Niğde'ye.Sırtlarına semer vurduk, yıllarca yük taşıttık!
Yaşlanınca da bir kenara attık. Hor gördük, ittik kaktık,
birine hakaret etmek isterken bile onları kullandık.
İnatçı dedik sövdük, yürümeyince vurduk.
Dillerini anlamadık, dediklerini duyamadık.
Onlar bizim güzel gözlü yol arkadaşlarımızdı, farkına varamadık.
Artık durum değişti. Şimdi başrol eşeklerin!
Çıktıkları bu yolda söyleyecek sözleri, anlatacak hikayeleri var.
Yıllarca susan, susayan ve yorulan eşekler artık konuşuyor.
Kulak verelim ne söylüyorlar:
İnsanlık buysa, eşeklik bizde kalsın!

* * *

Heç Kusur Bulamadım Bu Eşşekte

Fitilli lambaya benzer gözleri
Körpe sıpa ayaklı kibar izleri
Çokça sabır çekmiş imbal yagarı
Heç kusur bulamadım bu eşşekte

Kuyruğu pek uzun şaklar kimine
On senelik hırka semer sırtına
Yamuk durur sırtındaki kel ohra
Heç kusur bulamadım bu eşşekte

Dalar bahçalara haramı bilmez
Talan eder bostanı komşuyu tınmaz
Kaç sopa yemiştir kavaktan caymaz
Heç kusur bulamadım bu eşşekte

Özbağdan gelmiş anası ölesi
Ölçtürdüm baktım sekleme gelesi
Üç gündür yemedi yok diye sıpası
Heç kusur bulamadım bu eşşekte

Satam dedim çektim at pazarına
Çifte saldı tuttum it nazarına
Üç beş veren caydı huy sebebine
Heç kusur bulamadım bu eşşekte

Bağa diye salladım çift habeyi
Buzlu testi yükledim al hareli
Oğlan dahi girermiş bir denk payı
Heç kusur bulamadım bu eşşekte

Yolda rahvan yürür kim heç aksamaz
Önde karpuz kabuğu hiç kaçırmaz
Çare yok boynundan aşırır yagaz
Heç kusur bulamadım bu eşşekte

Emerkene görünmüyor sıpası
Yularını çektirmiyor inadı
Yem döktüm arpasız bilmez samanı
Heç kusur bulamadım bu eşşekte

Mülayim durur lakin kimse bilmez
Erkek eşşeğe hoş anırır geçmez
Eşşekler içinde eşşeksiz olmaz
Heç kusur bulamadım bu eşşekte

Bıktırdı inadından imbal yetmez
Sağrısına vurmadan bir adım atmaz
Kıçını yırtsan da rahvanı bozmaz
Heç kusur bulamadım bu eşşekte

Soyunda insan kanı mı var arsız
Hiç had hudut bilmez tepeler densiz
Kimin elinde kaldıysa şerefsiz
Heç kusur bulamadım bu eşşekte

İstemem ağam salalım da gitsin
Takatim kalmadı çekemem ölsün
Hayvanlar içinde yok mudur algın
Heç kusur bulamadım bu eşşekte

Muhanete gitmez alan bir zaman
Yeter ki anlasın eşşekten galan
Eşşeklik bir kusur olsaydı Hakk'tan
Heç kusur bulamadım bu eşşekte

Noksanı çifte ipekli palandır
Tırnağın kesmeli nalbant burhandır
Yazsam ki eşşeklik üç beş kaymedir
Heç kusur bulamadım bu eşşekte

Caydın mı ahmed eyi olur eşşek
Anırmıyor görmezse erkek eşşek
Kim sözden caya eşşek oğlu eşşek
Heç kusur bulamadım bu eşşekte

Yelesi yok yularını çektirmez
Kendi gider imbal sopa dinlemez
Nizam-ül mülk der eşşeklik bilinmez
Heç kusur bulamadım bu eşşekte

Kaçıncı testi kırdığı saymadım
Maniyle sövdüm feleğe ohşattım
Zalim kulları eşşekliğe yazdım
Heç kusur bulamadım bu eşşekte

Çok gezmiş yol yordam bilir şaşırmaz
Evden bağa rahvan yürür seğirtmez
Hakk'tan geçip kuldan şeref aranmaz
Heç kusur bulamadım bu eşşekte

Üç yiğit getirin tutsun yularını
Kim yaban binermiş bilsin haddini
İslam'ı hapseden eşşek densizi
Heç kusur bulamadım bu eşşekte

Yazılmamış katim kalmış sayımda
Çöküp kalmış kızıleniş başında
Eşşek çekmez müsteşarın işinde
Heç kusur bulamadım bu eşşekte

Ey eşşek senin kusurun Hakk'tandır
Gel gör ki eşşeklik zalim kuldandır
Nice insan var ki eşşek âlâdır
Heç kusur bulamadım bu eşşekte

Ey eşşek seklemi vurdum sağrına
Çektin ıhlamaz sabrı endamıyla
Eşşek olanlar bilmez ki kadriyle
Heç kusur bulamadım bu eşşekte

Zulmetmedi üç beş haram ot belki
Hiç isyan etmedi de çöktü kaldı
Lakin insan zulmle isyan dercetti
Heç kusur bulamadım bu eşşekte

O benim rahvanımdır koyver gider
Onca yüke ih demez sabır çeker
İnsan yükü görür de eşşek arar
Heç kusur bulamadım bu eşşekte

Ey oğul eşşek ol eşşeklik yapma
Bir eşşek sabrı duy kulluktan kaçma
Kaç eşşek saldırsa arkadan varma
Heç kusur bulamadım bu eşşekte

Zulmü yaz eşşekoğlu eşşek diye
Bildir eşşekliğini haksız diye
Susma dilsiz şeytan sayarım sene
Heç kusur bulamadım bu eşşekte

Ol kusur eşşektedir kim eşşektir
Al yazma çarlandır gene eşşektir
Semanı bilmez mi samandan bilir
Heç kusur bulamadım şu eşşoğlu eşşeklerde

Eşşek garib kuldur darı mihnette
Eşşeklik huydur cihanı kudrette
Var eşşeklerin Rabbi sadarette
Heç kusur bulamadım eşşoğlu beş kulaklarda

Lakin bu devir geçer zaman döner
Eşşekler eşşeklikten olur bizar
Ataş yarandır kaç eşşeğe, susar
Heç kusur bulamadım şu eşşeğlu susanlarda

Ahi Kul Ahmede Nasib
 
Sirtim bozuk yüküm agir yol çamur
Mevla'ya şükür ki eşek gibiyim
Izzetim semerdir vur utanma vur
Mevla'ya şükür ki eşek gibiyim
...

Mahzuni diyorlar bir sahibim var
Bazan sirtlar beni bazan yük atar
Hep benim cinslerim gevişsiz yutar
Mevla'ya şükür ki eşek gibiyim

Mahzuni Şerif
 
Eşeğe Altın Semer Vursalar, Eşek yine eşektir.

Anlamı
İnsanî değerlerden yoksun olan kişiler, kılık kıyafetle unvanla
değer kazanmaz.
insan bilgisi, görgüsü ve davranışlarıyla ölçülüp değerlendirilir. Kötü olarak bilinen biri, ne kadar iyi giyinse ne kadar unvan sahibi olsa değer kazanamaz. Bir süre sonra lâyık olmadığı şeyler ya elinden alınır ya da kaybeder. Çünkü insan, hak ettiği şeylerle değer kazanır. Hak etmediği şeye ulaşan kişi, kısa sürede eskisi gibi olur.
İnsanları dış görünüşleriyle o anda bulundukları yerlerle değil, insanlıklarıyla ve davranışlarıyla değerlendirmeliyiz.
(Eşek, kulağı kesilmekle küheylân olmaz.) (Kalıp kıyafetle adam adam olmaz.)
 
Eşeğe Gem Vurmayın! (Hiciv)

Benim ağzım pek yandı, ama siz dikkat edin,
Yalnız layık olan adama hürmet edin,
Haddini kim bilmezse ona hakaret edin,
Ele alçak durmayın, onu hakikat sanır,
Eşeğe gem vurmayın, kendisini at sanır.

İnsanların kimisi uyuz köpek gibidir,
Kimisi ayı gibi, kimi eşek gibidir,
Tilkiye doğru olmak, hakka sövmek gibidir,
Namerdi okşamayın, onu bir tokat sanır,
Eşeğe gem vurmayın, kendisini at sanır.

Pehpehler, pohpohlarla çok itleri at yaptık,
Uçurduk da göklere alkıştan kanat yaptık,
Hiç yoktan başımıza koca saltanat yaptık,
Üstüne çul vursanız, it onu kanat sanır,
Eşeğe gem vurmayın, kendisini at sanır.

İşini uyduranlar tilki gibi kurnazdır,
Silahı hep yalandır, zekası gayet azdır,
Yalanını tutsanız, fayda yok utanmazdır,
Yüzüne tükürseniz, onu kalafat sanır,
Eşeğe gem vurmayın, kendisini at sanır.

Gösterme karda gez de kimseye izlerini,
Kıymet bilmeyenlere arz etme cevherini,
Varlığını belli et, açmadan her yerini,
Bir hamal kayığını sarhoş bilmez, yat sanır,
Eşeğe gem vurmayın, kendisini at sanır.

Sözü yerinde söyle, demiri tavında döv,
Öveceğin adamı iyi tart da öyle öv,
Söveceğin adamın yüzüne tükür de söv,
Yüzüne tükürmezsen onu iltifat sanır,
Eşeğe gem vurmayın, kendisini at sanır.

Namdar Nami Karatay

Eşşek Gözlüm

Oy benim eşek gözlerine kurban olduğum
Ne de güzel bakıyorsun oy sürmeli sürmeli
Şimdi bana çok kızacaksın seni bilmezmiyim
Kötü niyetle söylemedim vAllahi billahi
Dünya`nın en güzel gözleri eşşeklerdedir,
Sana yaptığım onca iltifat hep bu nedenledir
Yine beni yanlış anlarsın
Niye bana kızarsın
Ah be kader aklıma geldi
Karaların aldığı
Tut ki kara gözlüm dedim
Tut ki mavi yeşil
Ama dünya`nın en güzel gözü eşeklerdedir

Murat Kekilli
 
Mevlana'dan İki Eşek Sözü

-Eşekten şeker esirgenmez ama eşek yaratılışı bakımından otu beğenir.
-Eşeğe, katır boncuğuyla inci birdir. Zaten o eşek, inciyle denizin varlığındanda şüphe eder.
 
Dön Artık Eşek Gözlü

yanıtsız soru
takıldı kafasına
yeli esmiyor
dön artık eşek gözlü

süremler yükü
hüzün alıp saklına
neden kanmıyor
dön artık eşek gözlü

özlemin önde
akıp geçerken anla
acın koymuyor
dön artık eşek gözlü

iyi olmaz mı
yaran derdinden fazla
ağıt dinmiyor
dön artık eşek gözlü

tutulmuş kuş mu
daralmışsa kafesi
suskun duymuyor
dön artık eşek gözlü

deme durdukça
dört köşeyi arıyor
dünya dönmüyor
dön artık eşek gözlü

şimdi neylesin
gözü yollarda kaldı
ateş sönmüyor
dön artık eşek gözlü

damla sel oldu
yaşı yine dinmiyor
hiçte donmuyor
dön artık eşek gözlü

sana tutulmuş
eli ayağa varmaz
içi yanmıyor
dön artık eşek gözlü


Ozan Efe
 
Geri
Top