En Büyük Eşek
Bu yazımı, yayına alınmak üzere bir iki hafta önce yüklemiştim ki, Prof. Dr. Hayrullah Şanzumi' nin (tabii bu bir müstear ad, yazarın gerçek kimliğini bilemiyoruz), Üçüncü Harname'si (Eşek Kitabı) ile karşılaştım ve hemen yazıyı geri çektim. Kitap tek kelime ile muhteşem bir derleme. Kitap severlere, şiddetle tavsiye olunur. Kitabı okuduktan sonra, artık gözüme çok basit ve değersiz görünen yazımı, yayına alma konusunda mütereddit kaldım. Ama madem ki bir emek verdim, yayınlamamaya da gönlüm razı gelmedi. Yazı şöyleydi efendim:
Eşekle ilgili atasözü, deyim ve ifadeler herhalde saymakla bitmez:
Eşek hoşaftan ne anlar. / Tahsil cehaleti alır eşeklik baki kalır. / Eşek bile aynı çukura iki kez düşmez. / Eşeğe altın semer vursan da eşek eşektir. / Eşeği saldım çayıra Mevlam kayıra. / Geçti Bor'un pazarı, sür eşeğini Niğde'ye. / Eşeğe gerdan kır demişler, zart diye osurmuş. / Eşeği düğüne çağırmışlar, ya su lazımdır ya odun demiş. / Eşeğin kulağı kesilmekle küheylan olmaz. / Eşek kuyruğu gibi, ne uzar ne kısalır. / Eşeğini önce kaybedip sonra bulmak. / Adam ol baban gibi, eşek olma. / Adam ol, baban gibi eşek olma. / Canı yanan eşek, atı geçer. / Eşek kızınca beygiri koyup geçer. / Yük altında eşek anırmaz. / Ölmüş eşek kurttan korkmaz. / El elin eşeğini ıslık çalarak arar. / Eşek eşeği ödünç kaşır./ Eşek sudan gelinceye kadar dövmek. / Eşek olsa anlar. / Eşeğini sağlam kazığa bağlamak. / Eşek gibi çalışmak. / Eşek sıpası. / Eşekçi. / Eşek yükü taşımak. / Eşeğin büyüğü ahırda. / Gelelim eşek meselesine. / Uzun eşek. / Eşek oğlu eşek. / Eşşoğlu beş kulak. / Eşek adası. / Eşek kulağı, Eşek turpu, Eşek dikeni, Eşek hıyarı, Eşek marulu, Eşek maydanozu (çeşitli bitkiler). / Eşeklik etmek. / Eşek şakası. / Eşeğin sinkafı. / Bir daha yaparsam/gelirsem eşeğim. / Eşeği bağlasan durmaz. / Eşek gözlü. / Eşek arısı. / Dilini eşek arısı soksun. / Eşek başı./ Eşek cenneti. / Eşek kadar olmak. / Eşek otu. / Eşek ölecek de g..tü gülecek. / Ölme eşeğim ölme. / Eşeğe gücü yetmeyip semerini dövmek. / Eşek derisi gibi. / Eşek inadı. / Eşek kafalı. / Eşek düşmüş karpuza dönmek. / Eşekçe. / Soru: Ne oldu? Cevap: Eşek sünnet oldu. / Arkadaşım Eşek, (Barış Manço şarkısı). / Ananı eşek kovalasın/tepsin. / Eşeğini boyayıp tekrar satmak. / Eşek gibi bağırmak. / Eşek sinkafına kelebek konmuş gibi. / Eşek mi osuruyor?. / Eşek yerine koymak. / Eşek eti. / Eşek dili yedirmek. / Eşek ölüsü gibi ağır. / Nalını sökmek için ölmüş eşek aramak. / Sen eşek olursan, semer vuracak çok olur. / Eşeğin kulağına su kaçırmak. / Eşeğin günahına girmek. / Ben bir eşeğim. / Kıbrıs eşeği. / Eşeğin b..unu ye. / Eşek gibi tepinmek....
Bunlar benim aklıma gelenler. Aklıma gelmeyen veya benim bilmediğim daha çok atasözü veya deyim olduğu da muhakkak. Ama bu kadarını bile bir arada görünce en büyük eşek başka büyük yok diye bağırmak istiyorum.
Eşek, hiç tartışmasız dilimize, edebiyatımıza ve kültürümüze büyük bir zenginlik katmaktadır. Herhalde başka hiçbir kelimeden bu kadar çok atasözü, deyim veya yerleşmiş kullanım türememiştir. Edebiyatımızda da eşek çok önemli bir yer tutar. Eşeği konu alan pek çok eser bulunmaktadır, (bkz. Üçüncü Harname). Nasreddin Hoca'nın eşeği de önemli bir karakterdir.
Şu halde dilimizden eşeği çıkarmak, yeri doldurulamaz bir boşluk yaratır.
Ayrıca eşek son derece faydalı ve sevimli ve hatta adı kutsal kitabımızda zikredilecek kadar da mukaddes bir hayvandır (bkz. Nahl Suresi, 16/8).
Ancak maalesef bu görüşün bazı büyüklerimizce paylaşılmadığı anlaşılmakta.
Geçenlerde sağlık sorunları sebebiyle on beş yirmi gün kadar evde geçirmek zorunda kaldım. Televizyona takılınca çok uzun zamandır seyretmediğim Kemal Sunal filmlerini de tekrar seyretme fırsatım oldu.
Ama bütün filmlerde, ilk başta sadece hissettiğim fakat ne olduğunu çıkaramadığım bir eksiklik vardı. Hemen sonra fark ettim ki, bütün filmlerde Kemal Sunal'ın eşekoğlueşek, kendi söyleyişine daha yakın bir ifadeyle e'şoğul-eşşek veya eş-şavuleşek dediği yerler sessizleştirilmişti, yani o söyleyiş duyulmuyordu. Beynimden vurulmuşa döndüm. Böyle bir şey nasıl olabilirdi? Kemal Sunal filmini Kemal Sunal filmi yapan en önemli, en karakteristik ifadelerden biri, nasıl olur da sansürlenirdi?
Hemen filmi yayınlayan kanalı aradım. Kanal yetkilisi, bu tür müdahaleleri istememekle birlikte mevzuattan ve RTÜK kararlarından dolayı mecburen bu şekilde bazı ifadelere sansür uygulamak zorunda olduklarını bildirdi.
Elbette tahmin etmeliydim.
Israrla ve şiddetle eşekoğlueşeği savundum. Önce kanala, sonra RTÜK'e karşı:
Evet bu ifade argodur, normalde hakaret içeren bir tahkir sözüdür ama Kemal Sunal tarafından söylenişi bu nitelikte değildir, ahlaka ve adaba aykırı bir yönü yoktur. Son derce masum ve sevimli bir ifadedir. Küçük çocuklar dahi buradaki espiriyi anlamaktadırlar. Espiri olduğu küçük çocuklar tarafından dahi anlaşılabildiği için kötü örnek teşkil etmesi de mümkün değildir. Bu memlekette hemen herkes çocuğunu eşek sıpası diye sever. Kemal Sunal'ın eşekoğlueşek deyişi sansürlenirse, o filim artık bir Kemal Sunal filmi olarak kabul edilemez. Böyle bir sansür filmin sanatsal niteliğine ağır bir darbe ve sanatçının hatırasına büyük bir saygısızlık teşkil eder. Kaldı ki, eşekoğlueşek ifadesi Türkçe'de özel bir önemi ve müstesna bir niteliği haiz, değerli bir ifadedir, (bkz. Üçüncü Harname).
Kanal yetkilisi, beni çok iyi anladığını, isyanımı paylaştığını ancak ellerinden gelen bir şey olmadığını, aksi takdirde RTÜK tarafından cezalandırıldıklarını söyledi. RTÜK'ün eşekoğlueşek ifadesini kanuna aykırı bulup verdiği cezalara karşı dava açıp açmadıklarını sorduğumda ise bu konuda bilgisi olmadığını, araştırıp bana bilgi vereceğini söyledi, ve şikayetimi RTÜK'e bildirmemin daha faydalı olacağı tavsiyesinde bulundu.
RTÜK'e yaptığım başvurular ise maalesef etkisiz kaldı. Şikayetlerime herhangi bir cevap gelmedi. Ya eşekoğlueşeğin biri bizimle dalga geçiyor diye düşündüler, ya da Kurtlar Vadisi şikayetleriyle çok meşgul oldukları için benim şikayetim arada kaynadı.
Bilmiyorum ben mi abartıyorum, ama bu uygulama beni gerçekten çok rahatsız etti. Şu bir gerçek, günümüzde müstehcenlik bile hukuka ve ahlaka aykırı sayılmazken (bkz. Duygun Yarsuvat, Müstehcenliğin Neresindeyiz, Güncel Hukuk, Eylül 2004, s.49), eşekoğlueşek gibi masum bir ifadenin yasaklanması hukuki açıdan da kabul edilemez.
Sizi bilmem ama ben "eşşoğuleşşeğimi" geri istiyorum.
Eşeğin ne mübarek bir hayvan olduğu görüldükte, umulur ki RTÜK de en kısa zamanda bu yanlış uygulamasını sonlandırır ve eşşoğlueşşeğe itibarı iade edilir. Biz de Kemal Sunal filmlerini gönül rahatlığı ile seyretme imkanı elde ederiz. Rahmetli de mezarında rahat uyur.
Milliyet Blog'dan Alıntı