.Dürüst olalım, ne olur.
Senden daha iyilerine layık olduğum falan koca bir palavraydı. Benimse bu güçlü tavrım, umursamazlığım ve gülümseyen yüzüm hepsi yalan…
Ne sen dünyanın en iyilerine layık olan birini bırakacak kadar aptalsın, ne de ben hüznümle seni döndürmeye çalışacak kadar aciz…
Hepsi geçecek, biraz uyumalıyız sadece…
Mutlu düşler…
Aramızda kentler varken sevdim seni; aramızda uçurumlar, aramızdaki başka hayatlarla...
Aramızda bir şeylerin olması güzel şeydi aslında...
Şehirler eskittim özleminle, şiirler yıprattım hasretinden.
Sana mısralar yağdırdım martı kanadından, ağladım... Ağladıkça kanadı gözyaşlarım. Sana, elinden tutup bir şehri boydan boya yürüyebilme ihtimalleri büyüttüm.
Sevdim, ufacıktın; gözümde büyüttüm...
...
Bilmediğim hangi nedenler var şimdi aramızda, sesin neden bu kadar uzak?
Diyelim ki artık sevmiyorsun, bu yüzden özlemiyorsun...
Diyelim ki yeni biri var; yeniden sevmeye başladın ve şikayet ettiğin hayatından artık memnunsun...
Diyelim ki bir zaman kaybıydım; ılık bir rüzgardım ve esip geçtim usulca saçlarının kıvrımından...
Hiç mi bir şey kalmadı benden; hiç mi aklına gelmiyorum, beni hatırlatan hiçbir şey yok mu?
Seni özlemeyi geçtim, sana ölsem çok mu?
Sıcak bir sarılıştan buz gibi bir yalnızlık bırakıyorum kollarına.
Kokla sevgilim saçlarımı son kez,
Yaprak olsam bir daha açmam dalında...