dedem de anlatmayı sever,yaşlanınca bizlerde öyle mi oluruz bilmem...lakin dedem karabağdan başlar,kazakistan,tiflis,kars,muş,hatay ve son durak bursayı anlatır...o aşık olduğu atları,bitmeyen neva nehri özlemi,çocukluğu,kavgaları,savaşları,yoklukları...gözleri önünde ölen kardeşleri...ermenilerin kaçırıp evlatlık verdiği kızı(yıllar sonra buldu)anlatır da anlatır...yıllar sonra gidip gezdi,evlatlarının hepsini götürdü...memleket hasreti hiç bitmedi ne onun,ne de babamın...9 yaşında ki duyduğu toprak kokusunu anlatırken hıçkırıklara boğulur...belki de çaresizliklerini hatırlıyor...ATATÜRK sayesin de rahat bir hayata kavuşmuşlar...şimdi rusyayla iş ortaklığı yapan çocuklarına kızar...onlara güven olmaz der...niye anlattım ben bunları,galiba dedemi,annemi,babamı özledim.