Sosyal Medyamı Kontrol Merkezi *

.....

2.5 milyar maaşlan bana bakabileceğini aklın kesiyo mu? Ben masraflı bi bayanım. Aksesuarıma çok düşkünüm, yaşantı tarzım çok farklı. 2.5 milyar maaş benim aracımın mazotuna sanmıyorum yetebileceğini..

.....

Ya ben gerçekten nerde cins, nerde işe yaramaz, nerde mal insan var onları çekiyorum.
Artık bundan adımın 'Kübra' olduğu kadar eminim.
Etrafım öküz dolu.
Sorun bende mi acaba? Hep ahıra yakın mı dolaşıyorum?
Tüm iyi niyetimle %100 ponçikliğimle ruh eşimi arıyorum bi yandan da ama bulamıyorum.
Düz mantık düşünürsek; bu eşsiz bi ruhum olduğu anlamına gelir mi? :rolleyes:
Kahretsin yine çok kusursuzum :D
Neyse bari burdan gelecekteki sevgilime bi not bırakayım:
''Canım tontiğim; hadi ben seni bulamıyorum çünkü malım.
Sen neden beni bulamıyosun a be adam!
Ya bak etrafımdaysan eğer seni görmemi bekleme benden, anlamam ben.
Ya da muhtemelen yanlış falan anlarım.
Beyaz atlı olmana gerek yok valla bak; beyaz çoraplı olma yeter'' (Aralık2016) :honk


Azönce sosyal paylasım sitelerinden birinde zaman öldürürken biri beni ekledi.
Ayy bu kim diye profiline bi tıkladım ama tıklamaz olaydım.
Resmen korneam kanadı. :D
Çocuk Seda Sayan'ın saçma evlilik programının damat adaylarından biriymiş.
Hayır orda aranıyosun zaten ne gerek var nette de ona buna ekleme talebi göndermeye..
Bi de beni nerden buldu acaba? Hiçbir evlilik programının sayfasını beğenmedim.
Televizyonda denk geldiğinde bile kanalı değiştiririm hemen.
Öyle tahammülsüzüm bu yapmacık senaryolara.
Merak ettim şeytan dürttü bi bakayım çocuğun videolarına dedim.
Aman Allahım videoya 35 saniye dayanabildim yanlızca.
Ve bence bu sabrımla Guiness Rekorlar Kitabına girmeye hak kazandım :D
Çocuk yakışıklı olmasına yakışıklı evet, memleketlimmişte okey ama nasıl atarlı nasıl giderli Allahım nasıl..
Onla ömür geçer mi be.
Evlerden ırak.
Aslında makarasına konuşsam mı diye de düşündüm kısa bi an :D
Sonra hemen vazgeçtim şimdi kanalda falan anlatır. Facebook hesabım boy boy televizyonda çıkar.
Annem kanalı zaplarken bunu görür valla benim bacaklarımı bizim evden stüdyoya kadar ayırır :D
Senaryolar, senaryolar.
Aman yeter bence bu kadar saçmalık bugün için.
Bu videoları izledim diye zeka gerilemesi yaşamış olabilirim.
Kaybolan IQ'mu geri kazanmak için sudoku çözücem şimdi :D

Ha unutmadan senden hiç elektrik alamadım günlükçüm, teşekkür ederim geldiğin için.
Ayağına sağlık, Kararım olumsuz :D
Ama ben merak ettim kim olduğunu :D
 
.....

Herşeyin yenisi, dostun eskisi.

.....


Üniversite herkesin yaşaması gereken gerçek bir tecrübe.
Türkiyenin dört bir yanından gelen insanlarla ortak bi amaç doğrultusunda toplanıyorsun.
Ailenden, yuvandan ayrılıyorsun.
Azıcık para ile gerçek Survivor'u yaşayıp hayatta kalma savaşı veriyorsun.
Hayatın patates kızartması, bilimum makarna çeşitleri ve yumurtadan ibaret oluyor.
Kyk'da kalayım diyosun; 8 kişilik odada dumanaltı eşliğinde ders çalışmak zorunda bırakılıyorsun.
Özel yurtlar zaten ateş pahası. Ailen yurt kasasını doldurmak için kendini paralıyor, buna zorunda bırakılıyor.
Arkadaşlarınla ev tutmaya kalkıyorsun, çoğu öğrenciye ev vermiyor.
Verenlerse sizi bir sömürge aracı olarak görüp; ederi 300 lira olan evi 800'den kakalamaya çalışıyor.
Hayır evi de görsen, bildiğin ahır. Hayvan bile tenezzül edip beğenmez.
Bi de fakülte sorunu var tabi. Öyle fakülteler var ki; amfileri sınıfları falan liseden farksız.
Öğrenci onu gördüğü an; kafasında canlanan tüm üniversite hayalleri bi anda yıkılıyor.
Harçlar tam bi soygun. Hele 2.öğrenimlere üvey evlat muamelesi yapılıyor.
Vize ve final haftası otobüsler müthiş dolu.
Balık istifi gidilen araçlar yüzünden sınav zamanları tam bi işkence haline dönüşüyor.
Eğitimde sistem yok, oyun hamuru gibi sürekli değiştiriliyor, Bu konuda mağdur olanları fikri dahi alınmıyor.
Hadi bu kadar olumsuzluğa rağmen okudun da mezun oldun diyelim.
İŞ YOK..!
Mezunlar ellerinde diploma ilkokul mezunu olan patronlarına 'işe al beni' diye yalvaracak durumdalar.
Yabancı ülkelerde lise mezunu olanlar bile memurken, bizde memur olabilmek için Einstein zekası aranıyor.

Fakat herşey bu kadar da olumsuz değil tabi üniversitenin iyi yanları da var.
Mesela size hayatınız boyunca yanınızda olacağını bildiğiniz çok güzel insanlar hediye ediyor.
Paranızı, kıyafet dolabınızı, yemeğinizi, ders notlarınızı, emeğinizi paylaştığınız; birbirinize beğendiğiniz çocukları anlattığınız, sizi çekemeyen o gıcık kızın dedikodusunu yaptığınız kalbi temiz insanlar yani..
Bugün onlardan biriyle beraberdik.. Adı Aylin..
Benim üniversitedeki bölüm arkadaslarımdan biri.. En yakınım.. En özelim..
Öğretmen olmuş.
Biyoloji derslerine giriyor, öğrencileriyle arkadaşı gibi konuşuyormuş.
Oturduk uzun uzun Kütahya'dan bahsettik.
Anılarımızı, eski arkadaşlarımızı, yaptığımız hataları..
O an müthiş bi özlem hissettim eskiye dair..
Keşke dönebilsem o zamanlara, bi daha yaşasam.
Anılarda kalmasa..
Sek acı kahve ısmarladı bana, ilk maaşıyla.
40 yılı daha kitledi kaşla göz arasında ( :
Bu fotograf onunla bugünümüzün hatırası olarak burada bi kalsın.
Ben sonra yine gelirim.
 
Dostlar ne kadarda özel insanlardır. Hep böyle devam etmesi dileğiyle. Resimde birlikteliğin verdiği mutluluk yansımız...

Akıcı anlatım okutuyor konuyu :D
 
......

Bazen bir şarkı dinlersin ve sana öyle tanıdık gelir ki sözleri .Sanki sana yazılmışlar gibi sanki seni anlatır gibi. Tekrar tekrar dinlersin ve her dinlediğinde daha da anlamlanır sözleri.

Seni anlattığı için daha çok seversin. Sonra kafanda bir de video çekersin. Ha tamam şimdi oldu. Eksik olan tamamlandı!! Sonra sitem edersin artık neden bunu ben yazmadım neden ben bunu söylemedim diye. Ama sitemlerin boşadır. O şarkı zaten senindir ki..

......



Sizi bilmem ama benim hobilerim arasında; yeni keşfettiğim bi şarkıyı kusana kadar dinleyip bokunu çıkartmak var.
Bu aralar yeni favorim de; Ceylan Ertem ile Cihan Murtezaoğlu'nun düeti ''Uçurum''
Allahım bu nası bi şarkıdır ya, üzerimde resmen uyuşturucu etkisi gösteriyor.
Bağımlısı oldum günlük dozumu almadan güne mutlu başlayamıyorum.
Gün içersinde sözlerini tekrarlayıp ''lan harbi yazmışlar hee'' modunda geziyorum.
Olmayan aşkımın ızdırabını çektiriyo bana.
Aşk acısı var şarkı da, hüzün ama aynı zamanda da umut var..
Şuan bu yazıyı yazarken bile arka planda çalıyor :D
1271625324611. kez :honk
Şarkıdan bahsetmişken söyleyenlere değinmezsem olmaz..
Ceylan ile Cihan süper ikili olmuşlar.
Artık gözümde adeta bi ketçapla mayonez, bi kuru-pilav, bi Xavi ile İniesta gibiler.. :cool:
Sesleri birbirleriyle müthiş uymuş.
Dinleyin bana hak vereceksiniz :D

Bakın şarkı bu;

NOT: 2.08'de bu nası bi ''Bilmem'' demektir eyy kadın, benim komple dalak böbrek gitti.:confused:

Sonra görüşürüz:rolleyes:
 
.....

Hangi takımlı olursanız olun, öldüğünüzde ''beyaz'' kefenin üzerine ''yeşil'' örtü örtüldüğünde hepiniz Bursaspor'lu olacaksınız. Zaten hayata da ''timsah yürüyüşü'' ile başlamadınız mı?

.....


Lay la lalayy la laaaa.. Bursaspor!
Lay la lalayy la laaaa.. Bursaspor!

Eveet.. Bugün memleketspora destek için staddaydık.
Rakip: Fenerbahçe; zor maç olacağı belli.
Hem takımı destekler hemde ayı volkana küfreder rahatlarım diye aldım bileti :D
Bursaspor'un yeni stadı Timsah Arena'ya ilk kez bugün geldim ama bence efsane olmuş.
Büyük, ferah ve görsel olarak çok hoş.
Stadın her yerinden saha çok net olarak görünüyor.
Tek bir dezavantajı var, toplu taşıma araçlarından inince ebesinin nikahına kadar yürüyosun.
Kısa yolu yok, sanırım maça girene kadar 3 kilo falan vermişimdir.
Neyse girmeden önce gidip Bursastore'dan alışveriş yapalım da kulüp kazansın dedik.
Abooovv o fiyatlar ne öyle İ-NA-NA-MAZ-SIN.
Etiketler resmen 3 büyüklerle aynı. Sağlam para bıraktık dememe gerek yok herhalde.
Zaten yerimizi bulana kadar yarım saat geçti, 2 adım atıyoz polis üstümüzü arıyo, 2 adım atıyoz polis üstümüzü arıyo.
En son bi tanesine ''Abla sence bombacıya benzer bi tipim var mı?'' dedim de tip tip baktı.
İçerisi acayip kalabalıktı, sonradan nette gördüm tam olarak 34 bin 622 kişi varmış.
Kalabalığı yara yara bulduk yerimizi.
İyi hoşta tam Fener tribününün yanıymış yerimiz.
Ne küfürler duydum tahmin edemezsin, küfür dağarcığım gelişti resmen.
Hayır millet nası bu kadar yaratıcı olabiliyo ya. :D
Maç başladı daha dakika 1 gol 1 stat hep bi ağızdan Volkan Demirel'e saydırmaya başladı.
Lan adamı ülkede seven memleket yok galiba :D
Penaltıdan gol yiyip üstüne bi de 10 kişi kalınca moraller bozuldu tabi.
2 sıra arkamızda da 2 fenerbahceli bizim tribünde maç izlemeye girince, orda bi kavga çıktı.
Bursasporlular adama yüklendi niye girdiniz, gol olunca burda sevinemezsin falan fıstık.
Dövcekler sandım da bişi olmadı, adamlar 2.yarıya girmediler.
İlk yarı tatsız tuzsuz geçti.
Nasıl da soğuk Allahım ellerim buz kesti yeminle.
Arada aldığımız çay bile ısıtmadı içimi.
İkinci yarı Bursa biraz daha toparladı, ataklar geliştirdi.
Heh galiba gol atcaz dedim, keyiflendim de patates olduk sonra.
Yan sıramızda kavga cıktı gene, Bursasporlu taraftarlarla çevik kuvvet arasında.
Kim vurduya gidiyoduk az kalsın, coplar havada uçusuyodu :D
Kaçtık ordan.
Stattan çıkınca öğrendik ki Bursa penaltı kazanmış.
Golü göremedik.
Sonuç itibariyle 10 kişi kalınan maçta Fenerbahce'ye karsı alınan 1 puan başarı bence.
Yanlız Fenerbahce taraftarını yaptıkları taşkınlıklara ve ağır tahriklere rağmen bir konuda tebrik etmem gerek.
Adamlar 1 dakika olsun susmadılar.
Gene gelirim ben; iyi geceler.

Not: Bu arada bu maçta da penaltı olunca aklıma 1983 yapımı Türk filmi Davetsiz Misafir geldi.
Bir sahnesi var ki beni benden alan, paylaşıyorum bu yazının altında.
Dünden bugüne Fenerbahce, hiç değişmemiş.
 
Geri
Top