imposibel
Usta
Bayrak Çekme Tekniğiyle Kıyıdan Yatı Avı
KUMSALLARDA BALIK AVCILIĞINDA UYGULANABİLECEK FARKLI BİR YÖNTEM
Bayrak Çekme Tekniği
Eskiden (Amatör sirküler yokken ve geleneksel olarak amatör av araçlarıyla ticari balıkçılık yapılabildiği dönemlerde) daha yaygın kullandığımız, şimdilerde unutulan bir teknikten söz etmek istiyorum.
Samsun kıyılarının hemen hemen tamamı kumsaldan oluşur. Halen yaşadığım Sinop sahillerinde de kumsal kıyılar mevcuttur.
Bütün kumsal sahillerde olduğu gibi bu kıyılarda kıyıya paralel olarak uzanan ve yakın olanı 20 metre, ikincisi 100 metre açıkta olan Samsun’da ada, Sinop’ta cana adı verilen sığlıklar bulunur. İlk sığlığın kıyı tarafı en fazla 1 metre derinlikte, adanın tepesi ise 20-30 cm, ikinci ada ile birincisi arasında en fazla 3 metre olabilen bir derinlik ve sonrasında 1-1.5 metrelik tepe vardır. Bu aşamdan sonra kıyı yavaşça derinleşir.
Rüzgar çok ise dalgalar genelde açıktaki adada patlar, sakin günlerde ise kıyıya yakın olanda köpükler gözlenir (bakınız fotoğraf).
Kıyıdan olta atmak istediğinizde en fazla birinci adanın tepesine kadar ulaşabildiğimizden balık almak zor oluyordu. Biz de başka yerde kullanılır mı bilmem, uydurduğumuz bir yöntemle oltayı uzağa taşıyorduk.
Biz buna çamaşır asma yöntemi derdik, sonralarda özellikle Yakakent (SAMSUN) sahilinde yazlıklarda aynı teknik yarım yada bir boy fanyalı ağın denize serilmesinde kullanılmaya başladı ve “bayrak çekme”, “asansör”, çamaşır asma” gibi başka başka isimler verildi. Tabiri uygun ise burada “Bayrak Tekniği” olarak isimlendirelim.
Kumsal kıyılarda oltacılıkta kullanılan modern; yöntem surf casting yada Türkçe ifadeyle “kıyıdan uzağa yemli olta atma” yöntemidir.
Bu yöntemin uygulanabilmesi için olmassa olmaz ekipmanlar vardır. Başka bir başlık altında bu konuyu da yazmakta yarar var fakat kısaca bunları ;
* kumlu diplerde attığın yerde kalabilen çapa kurşun
* uzağa atmayı sağlayacak özellikte bir kamış
* yine aynı özellikte bir makine
* ince (0.25-0.50 mm) ama yüksek çekerli (5-10 kg) misina
* ve uygun köstek-kanca sistemleri
olarak sıralayabiliriz.
30 yıl önce bu malzemelere sahip olmak hayalden de öte ütopya idi. Erişebildiğimiz malzemeler ise;
* misina sarmaya yarayan doğal mantarlar
* Krokodil yada Bayer marka şeffaf yada yeşil renkli misinalar
* genelde tuğla kalıplara kendi döktüğümüz yada hazır satın aldığımız mavruka kurşunlar
* Sarı fırdöndüler
* Mustad’ın bir kaç çeşit kancası
ile sınırlıydı.
İş bu haldeyken hamsi ve istavritle yemlenmiş oltaları kumsal kıyılarda uzaklara atmak oldukça zahmetli oluyor. Çoğu zaman yemler düşüyor, olta kısa mesafe alarak birinci adanın sığ tepesinde kalıyor.
Oysa oltayla avlamayı hedeflediğimiz balıkların iki ada arasındaki bölgede ve ikinci adanın tepesinden az daha açıktan itibaren yayıldıklarını gözlüyoruz. Sadece başta kefal ve lüfer olmak üzere çok dalgalı günlerde balıkların kıyı ile ilk ada arasında gezdiklerine ve dalga kırılmadan önce ilk adada ayna verdiklerine şahit olabiliriz.
Bu kumsal kıyılarda, oltanın kısa düşmesi ve ileri atmak için fazla zorladığımızda yem dökülmesi olmak üzere önemli bir sorun karşımıza çıkıyor. Öyle bir yöntem uygulanmalı ki, hem oltamız istediğimiz mesafeye gitsin, hem de yemleri dökülmesin.
Böyle sahalarda “bayrak çekme” yöntemini kullanmak işimizi hayli kolaylaştırmaktadır.
Yöntemin esası uygun zamanlarda yüzerek yada bir bot yardımıyla deniz içinde istediğimiz mesafeye bir makara sistemi yerleştirmeye dayanır.
Parke taşı büyüklüğünde bir beton blok üzerine beton sertleşmeden önce bir halka yerleştirilerek oluşturulan sistem (ayak taşı) açığa bırakılır.
Bu halkadan uygun özellikte bir naylon ip (tercihen 1.5 luk misina) geçirilerek her iki ucu kıyıya alınır.
Daha sonra olta atmak istediğimizde, ipin bir ucuna oltamızı bağlayarak diğer uçtan direğe bayrak çeker gibi oltayı denize gönderebiliyoruz.
Bu yöntemde dibe sürtünerek açığa çekilen yemlerin dökülmesi ihtimali olduğundan ya yemler sağlam seçilmeli ve takılmalı ya da oltanın açığa çekimi sırasında bir kişi tarafından oltanın kıyıdaki ucu daima yukarıda tutulmalıdır.
Bu yöntemle Karadenizde kalkan, kırlangıç, minekop, lüfer ve ender olarak kefal yakalanabilmektedir.
Olta genelde akşama doğru bırakılır ve sabah kontrol edilir. Kış günlerinde plaj boşken tüm gün denizde bırakmak, arasıra kontrol etmek de mümkündür.
KUMSALLARDA BALIK AVCILIĞINDA UYGULANABİLECEK FARKLI BİR YÖNTEM
Bayrak Çekme Tekniği
Eskiden (Amatör sirküler yokken ve geleneksel olarak amatör av araçlarıyla ticari balıkçılık yapılabildiği dönemlerde) daha yaygın kullandığımız, şimdilerde unutulan bir teknikten söz etmek istiyorum.
Samsun kıyılarının hemen hemen tamamı kumsaldan oluşur. Halen yaşadığım Sinop sahillerinde de kumsal kıyılar mevcuttur.
Bütün kumsal sahillerde olduğu gibi bu kıyılarda kıyıya paralel olarak uzanan ve yakın olanı 20 metre, ikincisi 100 metre açıkta olan Samsun’da ada, Sinop’ta cana adı verilen sığlıklar bulunur. İlk sığlığın kıyı tarafı en fazla 1 metre derinlikte, adanın tepesi ise 20-30 cm, ikinci ada ile birincisi arasında en fazla 3 metre olabilen bir derinlik ve sonrasında 1-1.5 metrelik tepe vardır. Bu aşamdan sonra kıyı yavaşça derinleşir.
Rüzgar çok ise dalgalar genelde açıktaki adada patlar, sakin günlerde ise kıyıya yakın olanda köpükler gözlenir (bakınız fotoğraf).
Kıyıdan olta atmak istediğinizde en fazla birinci adanın tepesine kadar ulaşabildiğimizden balık almak zor oluyordu. Biz de başka yerde kullanılır mı bilmem, uydurduğumuz bir yöntemle oltayı uzağa taşıyorduk.
Biz buna çamaşır asma yöntemi derdik, sonralarda özellikle Yakakent (SAMSUN) sahilinde yazlıklarda aynı teknik yarım yada bir boy fanyalı ağın denize serilmesinde kullanılmaya başladı ve “bayrak çekme”, “asansör”, çamaşır asma” gibi başka başka isimler verildi. Tabiri uygun ise burada “Bayrak Tekniği” olarak isimlendirelim.
Kumsal kıyılarda oltacılıkta kullanılan modern; yöntem surf casting yada Türkçe ifadeyle “kıyıdan uzağa yemli olta atma” yöntemidir.
Bu yöntemin uygulanabilmesi için olmassa olmaz ekipmanlar vardır. Başka bir başlık altında bu konuyu da yazmakta yarar var fakat kısaca bunları ;
* kumlu diplerde attığın yerde kalabilen çapa kurşun
* uzağa atmayı sağlayacak özellikte bir kamış
* yine aynı özellikte bir makine
* ince (0.25-0.50 mm) ama yüksek çekerli (5-10 kg) misina
* ve uygun köstek-kanca sistemleri
olarak sıralayabiliriz.
30 yıl önce bu malzemelere sahip olmak hayalden de öte ütopya idi. Erişebildiğimiz malzemeler ise;
* misina sarmaya yarayan doğal mantarlar
* Krokodil yada Bayer marka şeffaf yada yeşil renkli misinalar
* genelde tuğla kalıplara kendi döktüğümüz yada hazır satın aldığımız mavruka kurşunlar
* Sarı fırdöndüler
* Mustad’ın bir kaç çeşit kancası
ile sınırlıydı.
İş bu haldeyken hamsi ve istavritle yemlenmiş oltaları kumsal kıyılarda uzaklara atmak oldukça zahmetli oluyor. Çoğu zaman yemler düşüyor, olta kısa mesafe alarak birinci adanın sığ tepesinde kalıyor.
Oysa oltayla avlamayı hedeflediğimiz balıkların iki ada arasındaki bölgede ve ikinci adanın tepesinden az daha açıktan itibaren yayıldıklarını gözlüyoruz. Sadece başta kefal ve lüfer olmak üzere çok dalgalı günlerde balıkların kıyı ile ilk ada arasında gezdiklerine ve dalga kırılmadan önce ilk adada ayna verdiklerine şahit olabiliriz.
Bu kumsal kıyılarda, oltanın kısa düşmesi ve ileri atmak için fazla zorladığımızda yem dökülmesi olmak üzere önemli bir sorun karşımıza çıkıyor. Öyle bir yöntem uygulanmalı ki, hem oltamız istediğimiz mesafeye gitsin, hem de yemleri dökülmesin.
Böyle sahalarda “bayrak çekme” yöntemini kullanmak işimizi hayli kolaylaştırmaktadır.
Yöntemin esası uygun zamanlarda yüzerek yada bir bot yardımıyla deniz içinde istediğimiz mesafeye bir makara sistemi yerleştirmeye dayanır.
Parke taşı büyüklüğünde bir beton blok üzerine beton sertleşmeden önce bir halka yerleştirilerek oluşturulan sistem (ayak taşı) açığa bırakılır.
Bu halkadan uygun özellikte bir naylon ip (tercihen 1.5 luk misina) geçirilerek her iki ucu kıyıya alınır.
Daha sonra olta atmak istediğimizde, ipin bir ucuna oltamızı bağlayarak diğer uçtan direğe bayrak çeker gibi oltayı denize gönderebiliyoruz.
Bu yöntemde dibe sürtünerek açığa çekilen yemlerin dökülmesi ihtimali olduğundan ya yemler sağlam seçilmeli ve takılmalı ya da oltanın açığa çekimi sırasında bir kişi tarafından oltanın kıyıdaki ucu daima yukarıda tutulmalıdır.
Bu yöntemle Karadenizde kalkan, kırlangıç, minekop, lüfer ve ender olarak kefal yakalanabilmektedir.
Olta genelde akşama doğru bırakılır ve sabah kontrol edilir. Kış günlerinde plaj boşken tüm gün denizde bırakmak, arasıra kontrol etmek de mümkündür.