ceburoloji

  • Konuyu açan Konuyu açan CeBuR
  • Açılış tarihi Açılış tarihi
küçük osman ve çomar

bir anda öfkeyle doldu çocuk
küçücülk avuçlarını sıktı ve yumruk yaptı
yeni yeni koşmayı beceren bacaklarıyla yürüdü onca çocuğun üzerine ağlayarak

BIRAKIN dedi köpeği

sana ne oluyor be dedi üzeri heryere sürünmüş beyaz tenli karışık saçlı bir çocuk
-- ALLAH sorar hesabını dedi
----bu bizim köpek defol burdan dedi birkaçı
--yere eğildi usulca minicik avucunu dolduracak büyüklükte bir taş aldı
sizi temin ederim dedi sizi temin ederim bununla kafanıza öyle büyük bir yara yaparımki çips çıkartmaları bile kanını kesemez

taş çok büyüktü hepsine göre
aman be dedi bir tanesi sokak bunlarla dolu olsun senin ....

çocuk köpeğin başına tuttu küçücük bir köpekti kangaldı belkide
gözlerinde sadakat canı yanmasına rağmen onca çocugu ısırmayışında bir vefa vardı

senin iki kulağunuda kökünden kesmişler kuyruğunun bir kısmıda belliki kopan iple birlikte gitmiş
önce kalan kuyruğundan başladı çocuk bağlanan teneke iplerini sökmeye
sonra boynundaki nefes aldırmayacak kadar sıkı sözde tasma olan çamasır ipi
ne sıkı bağlamışlar dedi köpeğe bakıp

köpek bir yandan kaçmak istiyor bir yandansa çözmesi için adeta ona yalvarıyordu
sorun etme dedi
babam bana düğüm çözmeyi iyicene öğretti...

onuda çözdükten sonra
övle yemeğinden artan çeyrek ekmeğin kalan parçasını uzattı köpeğe

al dedi paylaşalım HAYAT PAYLAŞTIKÇA GÜZELDİR babam öyle söyledi

senin adın çomar olsun ben çağırınca geleceksin tammı dedi ve gülümsedi köpeğin anlamsızca bakan gözlerine

bakondan bir ses geldi aniden

osman bırak oğlum o köpeği oynama onalarla..... ( :v )

annelerin en güzeliydi çağıran gitmeliydi ..
görüşürüz dedi kısık sesi ile ekmek kırıntılarını yiyen köpeğe

yıllar geçmişti ...

üniversitesi yeni bitmişti küçük osmanın eve dönüyordu

o sokağa ne zaman gelse
hep bu hatıra canlanıyordu osmanın gözünde
ne zaman evin önüne gelse arka caddeden gelecek diye düşünüyordu
ama ogece öyle olmamıştı

ansızın kovalamaca ve havlama sesi ile irkildi bütün sokaklar belliki birşeyler paylaşılamıyordu
birşey vardı
merdiven boşluğundan fırladı birden canavar

gözlerini ona dikmiş ısırmaya geliyordu herbir noktasını
kaçmak istedi bir ara ama düştü ansızın evinin kaldırım taşlarının üzerine
köpek bütün gücüyle atıldı üzerine elleriyle boğazını kavradı hayvanın ama artık tükenecek gibiydi gücü

bir ara
çomar geldi aklına oda böyle bir köpekmi olmuştu acaba ......

ama gücü tükeniyordu
elleri titremeye boğazı kupkuru olmaya başlamıstı
köpeğin ezdiği kaburgalarından son bir nefes ve son bir ses çıkardı

çomaaaaaar ......
bir şey değişmiyordu

tam bıraktığı anda oldu herşey bir anda üzerindeki ağırlık kalktı
bir homurdama ve boğuşma sesi duyuldu toparlandı osman

ayağa kalktı bire başka köpek onu ısırıyordu bir yerden yere vuruyor ayağa kalkmasına müsade dahi etmiyordu

ve nihayetinde kaçıverdi alinden o zalim
osman saklandığı kapının ardından başını dışarı uzattı

iki kesik kulak bir yarım kuyruk ve hiç unutmadığı o gözleri gördü
bu çomardı
osmanın küçük ekmek canavarı

basını çevirdi çonar ve karanlığa karıştı bir anda
gözlerine inanamıyordu osman bunca olan biten bir rastlantımıydı
eve gitti annesine anlattı .....

çomarnı dedi annesi hatıran var diye besledim onu apartmana kuş bile yanaştırmıyor
geçenlerde bakkalın oğlunuda kurtardı


VEFA denen şey bu olmalıydı olmalıydıki bunlar yaşansın diye düşündü osman
o günden sonra hep birlikte yaşadılar osman ve çomar kah oldu koştular kah oldu birlikte uyudular
ve demiş lost love Yanında Seni Isıtacak Biri Varsa Üşümek Gerçekten Güzeldir

-------------------------------------------------------------------------------------------cebur -------------
 
sonra parktaki güller küstü adama
birde güneş,,,
dar geldi ona o koca şehir
ne efsanesi kaldı ,ne çilesi
sadece yalnızlığı dadandı başına

telefonunu çıkardı önce adam
sonrada sigarasını
sigarasını yaktıda
telefonunu açamadı
bir yes diyecek gücü yoktu o telefona
rehbere girmiştide oysa

oturmaya çalıştı yanıbaşındaki bank a
sevenler gözüne çarptı
yolverin dedi içinden ....
yolverin sevenlere
bırakın çarpsın aynı ritimde kalpler

sonra o geldi aklına .............

o.

tek bir harf ne kadar çok şey değiştiriyordu insanın hayatında

ölmek istedi ..
ölemedi
kalmakta pek ona yakışmıyordu ......

o na.........


o.......

evet o gitmişti
o sadece bir harften ibaretti belki cebur
ama o kadar büyük bir harftiki
ne göğe sığıyordu ne yere


sonra bir kalem çıkardı cebinden
birde kağıt


kalem kırıldı dedi ve denize attı
ama kağıt .....
kağıdı tamamen düzleştirdi ve gözbebeğine çekti
önce soldakine çünkü onunla ilk görmüştü onu
sonra sağdakine

ve
kağıdı yere fırlattı
bir daha kimse yazmasın bu sayfalara diye
kimse yazmasın diye .....


......................................................................cebur .....................................................
 
bir daha kimse yazmasın bu sayfalara diye
kimse yazmasın diye .....

yazmasın bencede cebur...


yine bir hüznün hikayesi dökülmüş klavyeden emegine saglık...
 
önce akrasına baktı kadın
sonra ellerine ........... boş ellerini boş ceplerine soktu kadın

sonra cep telefonunu sıkı sıkı tuttu arayan olursa duyabilmek için

ilk adımını attı sonra diğerini
her adımı bir öncekindan daha hızlıydı kadının
hızlandı .....
hızlandı .....
kosmaya başkadı amansızca

mecalsiz kaldığı dakkalardan birinde yere yığıldı kadın
soyulan avuçlarına değil ...
telefonuna baktı .... aman kapanmış olmasın !!!!
kaldırım taşlarının soğukluğu nüfuz ediyordu vucudunun herbir noktasına
ne kimse bakıyormu diye bir kaygısı vardı ..
ne biyerin açıldımı diye bir düşüncesi

önce dudakları buruştu yanak altları aşağı doğru sarktı
sonra gözleri doludolu oldu .
dökülen ilk damlayı göremediği gibi
toz içinde kalmış telefonunun ekranınıda göremiyordu

GÖZLERİNİ DEĞİL .....
telefonunu siliyordu kadın
çal diyordu ..... çal .. içinden

bir adam eğildi yanı başına
bacım düştünmü dedi aniden ...
önce adama baktı ,,, sonra haline
kükremek istedi sanane dergibi
ama ne bütün kükremelerini yapmıştı yarım saat önce

yarım saat önce yıkıp geçmişti o koca oğlanı
silmişti onu hayatından
bütün bağlarını koparmıştı
evet öyle yapmıştı
yapmıştıda .......

yapamamıştı ...

önce bir çocuk geçti yanından bisikletli
sonra bir kadın
ve birde aile

kolundan tutan adam aldırma bacım diyordu aldırma
insan düşer bazı anlarda
teşekkür etti adama
teşekkür ettide kendine hiç birşey edemedi
ecedeğini etmişti zaten silmişti
yeni bir perde çekmişti
sil baştan yapmıştı

bir parkta bir virane bırakmıştı
ve ovirane aramıyordu kadını bakışı ondandı telefonuna

belkide oda sildi diye düşündü kadın
evet sildi
eline verdiğim kağıda yazsın artık dertlerini diye mırıldandı kadın verdiğim kalemle

sevseydi arardı dedi kadın son bir avuntu ile ikitane gözü var diye düşündü ansızın


kalem kırlıdı kağıt göze çekildi belkide öyle değilmi cebur ...........................


.............................................................cebur .....................................................
 
ve sonunda olmuştu herşeyini yitirmişti o son hamle ile
etrafındaki herşeye saldırmak istiyordu içinden bir ses
bir seste yok olmak istiyordu

bir akşam üstüydü nette dolaşırken bulmuştu o siteyi
herkes ordan bahsedip duruyordu
önce üye oldu sonra ilk resmini koydu web kamerasından

tam sigrasını yaktığı anda gelmişti o ilk mesaj

-merhaba

-merhaba

-nerden

-izmir

-haa hayatın en güzel olduğu yerden :)

ne arıyorsun dedi ona ilk önce
oda googleyi dedi
buldunmu acaba
aslında google gibi birini arıyorum dedi aradığım herşey onda olacak
böyle aktı saatler .
sanki her dediğinin istediği cevabını veren bir program gibiydi
aslında o gibiydi

klasik bir sohpetti bu herkese göre ama ona göre bu hayatının dönüm noktasıydı
aslında hayat okadar güzel gitmiyordu ona göre
daha dün okuldan ayrılmıştı
burslar son bulmuştu
bir ailesi bile yoktu sığınacak
gaddar halasının yanında yetim büyümüştü
hem çalışmış hem okumuştı
hemde it gibi
it gibi çalışmıştı
sevdiği herşeyi cebindeki son 10 liraya bağlamış ya nasip demişti
o günde 10 liradan artanlarla girdiği internet kafeyede girişide belki bir iş bulurum umudundan başka birşey değildi

binbir dertle girdiği kafeden gözleri parlak çıkmıştı


herşey boşyu artık ona göre
parklardada yarardı . it gibide çalışırdı yeterki kendini kendi olduğu için seven biri olsun
zaten o lanet okuldanda kendini beğenmiş zengin züppelerin sağ sol oyunları yüzünden ayrılmak zorunda kalmıştı
okuyacak muhasabeci olacaktı
tutamadığı paraların hesabını yapacak konuştuğu mebla larla avunacaktı

mumaraları asla tutamıyordu aklında heleki şifreleri
ama muhasebeci olacaktı :)

yine aynı kafede aynı bilgisayarda bekledi yeni mesajları yeni iletileri
geldide ardı arkası kesilmedi
sanki herşey çok berbat ama çok güzeldi

delirtme beni yerini söyle gelirim oraya diyordu
sevdim seni kim olursan ol neye benzersen benze sendim seni diyordu
SENİ SEVDİM DİYORDU

aradığı işlerin ardı arkası kesilmiyordu bir iş bulacak para kazanacak ve adresini alacaktı

o sabah erkenden çıktı evden
bir inşaatta amelelik yaptı akşama kadar ve yine o kafeye gitti bu defa adresi alacak görecekti onu
bir buldumu birdaha bırakmayacaktı
taki o hamleye kadar

TARAYICI GEÇMİŞİ TEMİZLENSİNMİ

EVET ..

artık ne bir parola kalmıştı nede bir şifre
ne o siteye girebiliyordu nede onu bulabiliyordu


yaşasın tt net nenem hızında internet :)


..........................................................................cebur..............................
 
bende dedi kadın
gözlerinin içine baktı adamın ve sadece BENDE dedi
adam anlamsızca gözlerine bakıyordu kadının şaşkınca ve pişmanca
gülümseyen yüzü anlamsızlığa bürünüverdi bir an
sonra adamı sirkeledi onuzlarından tutarak topuklarını kaldırdı gözlerinin içine baktı ve
bende dedi

önce ilk gözyaşı çıkıverdi kirpiklerinin arasından adamın
sonra diğeri

tirtreyen avuçlarına baktı önce sonra kadının........ sonra masmavi gözlerine
gözünün üzerine gelen sarı saçlarını eliyle kulağının arkasına aldı kadının

sonra yine aynı eliyle onuzundan sıkıca sırtına doğru tuttu
sonda diğer elini mavi hırkasının tam ortasından doladı
SIMSIKI sarıldı
hayatının efsanesine

sende dedi
bir hıçkırık çıkıverdi ansızın sonra ardı arkası kesilmedi
kadın şaşkındı
zorlukla nefes alıyordu
birşey soracak gibi oluyordu
ama soramıyordu
tam ne oldu diyecek oldu kadın
adam sözünü kesti

doğacaksa güneş dağların ardından
kayacaksa yıldız semalardan
bir dağda bir demet gül açacaksa şayet onlarıda seveceğim
seni sevdiğim gibi ebediyen

kadın son nefesiyle gülüverdi adamın kolları arasında
bende dedimya bende seni seviyorum dedi usulca
BENDE SENİ SEVİYORUM :)


birbirlerine sarılarak mutlu mesut yaşadılar :D
 
önce yere yattı kurban
derin derin nefes alıyordu
kabullenmeye çalışıyordu olanı biteni
etrafındaki adamlar ona çok iyi davranmaya çalışıyor
kafasını bedenini ovuyorlardı
ellerinden gelen en güzel sesle tekbir getirdiler
herbiri onun yerinde olmaya hazırdı
yaradana kurban olacaksın diyordu içinden bir tanesi arkada durmuş
bakmaya kıyamıyordu
tekbir bittiginde usta elinin bütün çabukluğuyla ilk bıçağı çekti
çok keskindi bıçak en iyisinden seçilmiş mümkün olduğunca az acı çekmesi için hiçbirşey esirgenmemişti
kırmızıya boyandı bir anda hertaraf
bağı çözün diye bağırdı usta
ipler bırakıldı
BIRAKIN RAHAT VERSİN CANINI DEDİ
o bizi sırtında taşıyacak ahirette

sakın kana basmayın dedi saygılı olun kurbana

birden arkdaki küçük adam geldi
aşağı doğru bükülmüş dudaklarıyla sordu

bittimi ?
evet dedi babası
evet oğlum bitti
şimdi bunun bir kısmını fakir fukaraya dağıtacağız bir kısmınıda biz yiyeceğiz
şimdi cennetemi gitti dedi sulu gözleriyle
evet dedi babası
artık ucu bucağı görülmeyen yem yeşil bir yerdedir heralde
bize verdiği herşey için ALLAH a şükürler olsun
seni bana verdiği içinde bir tane kurban etmiştik dedi
ÖYLEMİ dedi çocuk tebessüm etti
al dedi babası yerleri bu hortumla yıka yıkaki ayaklarımızın altında olmasın

o gün ölümü ve yaşamı dahası ne için yaşamalı ne için ölmeli diye birşeyler kazındı beynine

babası korkmuyordu
çocuğun psikolojisinin bozulmasından
çünkü bu hayattı ve herşey mümkündü

babası boğazına sarıldı çocuğun iyi bayramlar oğlum dedi
umarın bizi sana verenin değerini bilir sende kurbanlar kesersin dedi

ALLAH herkesin bayramını mübarek etsin :)
 
Geri
Top