Ya kimse anlamadı beni, ya anlatamadım kendimi yeterince... Neresinden tuttuysam hayatın elimde kaldı hep. Kırık döküktü herşey ve her seferinde sadece cam kırıklarıydı payıma düşen. Oysa öylesine sevdim ki mavi gökyüzünü ve hep benim olsun istedim ucunu bir türlü göremediğim denizi. Seni her şeyinle sevdim ben ey hayat! Önce dizlerimden başladın kanatmaya, hızını alamadın yüreğimi kanattın mütemadiyen... Çığlıklarımı bile duymadın çoğu zaman. Tut dedim ellerimden, çıkar beni bu kör kuyulardan... aldırmadın.
Ey hayat...
Şöyle bir kaşık gözyaşımda boğsam, sonra da katran karası geceye gömsem seni bir ah dahi demem. Sen bana neler yaptın böyle hayat. Neden aldın elimden şekerimi ve neden ezdin karanfillerimi. Kalbimin en kuytularına da girmişsin izin almadan, dokunmuşsun, dokunmaya kıyamadığım sevdiğime...
Oysa ben seni hep sevdim ey hayat... Düşmemek için kıyılarından, hep tuttum uzanabildiğim hatıralarımdan. Kavurucu ağustos günlerindeki serin ikindi rüzgârları kadar sevdim, yağmurlar yağarken yüreğime açan baharlar kadar sevdim.
Gülmeyi sende öğrendim, yürümeyi de. Ve sende öğrendim sevdayı yakaladın mı bırakmamam gerektiğini, yâre ulaşmak için yürümenin kar etmediğini kuş olup uçmam gerektiğini, gül olup ellerine düşüvermem gerektiğini sende öğrendim.
Seninde sonun viran bilirim. Bilirim an gelecek tanımaz olacaksın kimseyi. o vakit geldimi sevdiğimde, candan öte can bildiğimde tanımaz belki beni
işte o zaman sımsıkı tuttuğum kıyılarından yavaşça gevşeteceğim parmaklarımı, bırakacağım kendimi serin sulara...
Artık bundan sonrası ektiğimi biçme vaktidir. Tek sahibime hesap verme vaktidir. Başka bir vuslatın hasreti yakacak yüreğimi bu defa. Bu yolda tek yolcu bir ben birde soğuk bedenim. Sen bile gelemezsin peşimden ey hayat, sevdiğim bile gelemez. Ve umulmadık bir anda en kuytusunda hiç aklıma gelmeyenin koynunda buluveririm kendimi hiç aklıma gelmeyen hiç aklımdan çıkmaz olur... Ölüm... Seni yinede sevdim ey hayat... Suyu sende sevdim. Nefesi sende... Oturup şöyle orta yerine bir gençliğime bir ihtiyarlığıma bakmayı sende sevdim. Tutup yârimin ellerinden ayaklarımız çatlayana kadar sahiller boyu yürümeyi sende sevdim. Ne olurdu sende azıcık sevseydin beni. Neyse genede dost kalalım. Aramızda geçen herşeye rağmen iyi ayrılalım. Sen dersin buralardan bir biçare geçti. Ben derim uzunca yolun ortalarında biyerlerde oturup soluklandım biara
aç artık yolumu senden geçtim, sevdiğimden geçtim
Ey hayat...
Şöyle bir kaşık gözyaşımda boğsam, sonra da katran karası geceye gömsem seni bir ah dahi demem. Sen bana neler yaptın böyle hayat. Neden aldın elimden şekerimi ve neden ezdin karanfillerimi. Kalbimin en kuytularına da girmişsin izin almadan, dokunmuşsun, dokunmaya kıyamadığım sevdiğime...
Oysa ben seni hep sevdim ey hayat... Düşmemek için kıyılarından, hep tuttum uzanabildiğim hatıralarımdan. Kavurucu ağustos günlerindeki serin ikindi rüzgârları kadar sevdim, yağmurlar yağarken yüreğime açan baharlar kadar sevdim.
Gülmeyi sende öğrendim, yürümeyi de. Ve sende öğrendim sevdayı yakaladın mı bırakmamam gerektiğini, yâre ulaşmak için yürümenin kar etmediğini kuş olup uçmam gerektiğini, gül olup ellerine düşüvermem gerektiğini sende öğrendim.
Seninde sonun viran bilirim. Bilirim an gelecek tanımaz olacaksın kimseyi. o vakit geldimi sevdiğimde, candan öte can bildiğimde tanımaz belki beni
işte o zaman sımsıkı tuttuğum kıyılarından yavaşça gevşeteceğim parmaklarımı, bırakacağım kendimi serin sulara...
Artık bundan sonrası ektiğimi biçme vaktidir. Tek sahibime hesap verme vaktidir. Başka bir vuslatın hasreti yakacak yüreğimi bu defa. Bu yolda tek yolcu bir ben birde soğuk bedenim. Sen bile gelemezsin peşimden ey hayat, sevdiğim bile gelemez. Ve umulmadık bir anda en kuytusunda hiç aklıma gelmeyenin koynunda buluveririm kendimi hiç aklıma gelmeyen hiç aklımdan çıkmaz olur... Ölüm... Seni yinede sevdim ey hayat... Suyu sende sevdim. Nefesi sende... Oturup şöyle orta yerine bir gençliğime bir ihtiyarlığıma bakmayı sende sevdim. Tutup yârimin ellerinden ayaklarımız çatlayana kadar sahiller boyu yürümeyi sende sevdim. Ne olurdu sende azıcık sevseydin beni. Neyse genede dost kalalım. Aramızda geçen herşeye rağmen iyi ayrılalım. Sen dersin buralardan bir biçare geçti. Ben derim uzunca yolun ortalarında biyerlerde oturup soluklandım biara
aç artık yolumu senden geçtim, sevdiğimden geçtim