• Merhaba Ziyaretçi.
    "Hoşgeldin sonbahar "
    konulu resim yarışması başladı. İlgili konuya BURADAN ulaşabilirsiniz. Sizi de beğendiğiniz 2 resmi oylamanız için bekliyoruz...

Sokak şairi ............

SONRA ASKERIN NEDEN PSIKOLOJISI BOZULUYO:)
Nedur habu nöbetler,
Onikiler ikiler,
Yan koğuştan bot aldum,
Kayboldi benumkiler.
Girdum kamufilaja,
Ayni oldum bi ninja,
Ben gibi asker varken,
Gerek yok sabotaja.
Bir daracuk silahluk,
Subay eder ilahluk,
Aradi ceplerumi,
Ey bokkiyen pis mahluk.
Nöbet talimatina,
Çakmak sigara yasak,
Boş koyacakler bizi,
Mevziye saklamasak.
Devrem var ankarali,
Kulübem manzarali,
Devriyeyi boş koymaz,
Astsubay sansar ali.
Bi elumde G3 var,
Bi elumde gazete,
Bu kadar fedakarluk,
Bu vatana millete.
Yüzkırk gün var ufukta,
Geçermi bu soğukta,
Bi çaylan bi malbora,
Ne gider bu yoklukta.
Bi türki patlaturum,
Çaykara boğazindan,
Devrem dedi ki uşak,
Bal damlayi ağzundan.
Oda dedi bitane,
Ayaşli mustafadan,
Sözlerinun çoğuni,
Sallayidi kafadan.
Geçer gider saatler,
Boyle gülüp diyene,
Bu nöbet haram olsun,
Türli fuşki yiyene..:)))
 
ölümüne sevdaları yaşıyorum ben sende ...
kopmak deil kalmak için ağlıyorum genelde ...
hep aklımda oluyorsun nedense ..
bu sokakta şaiir olmak çok zormuş... ali avcı :)
 
Bu günlerde okuyup okuyup geçiyorum alt yazısız gözlerinden, seni.

Üstün güçlerim var benim siz diğerlerinden farklı demenin aptalca olduğu kadar da yüreğine yazıyorum tüm bilimselliklerle zıtlaşırcasına ve ayrıca kırmızı ruj izleri kalıyor hep aklımın bir köşelerinde.

Bir omuz atmaca gerek diyorum bazen dalıp gitmiş şaşkın şaşkın yolda yürüyen halime ve kitaplarım düşse ya da ders notlarım… ne oluyor şaşkınlığı içerisinde özür dileyen gözlerin ve dünyada benden başka insan bulmanın sevinci… gördüm, gördüm işte! Bunların hepsi gözlerinde…

Hayata birkaç dakikalık ara özürler içerisinde… sonra düşenleri toplayıp olanca hızla koşturmacaya devamlar. Ta ki bir sonraki çarpışmamıza dek.

Nedense bu günlerde fazlaca çarpışıyorum senli. Meydan muharebelerine döndü sokaklar, caddeler hatta tüm şehir. Gözlerinle yürüyorum, gözlerinle koşuyor, gözlerinle uyuyorum… Bir de o bizim şarkımızı izliyorum;

“Aşk bu bahardan rötarlı kalkar”

Geleceğine söz verdiğin yerlerde seni bekliyorken dikenler batıyor el parmaklarıma her kaleme dokunuşumda. Akmıyor kansızlığımdan tek bir damla kan, mumyalanmış gibiliğimden olsa gerek diyor fazlaca da takılmıyorum.

Anlayacağın bu günlerde üçgenlerle aram hiç iyi değil işte. Hepsi piramide dönüşüp mezarım oluyor geometri hocamın elindeki yazılı kâğıdımın başyapıtı olarak ve bir baş yapıt çıkıyor ortaya, dünyanın yedi harikasını eleyip en başa gelip oturuveriyor birden. O Sensin tabi ki de.

Aldığım koca bir sıfırın ardından sanattan anlamaz diyorum tüm matematikçiler. Dört işlem yetseydi keşke sonuca varmaya diye de bir sitem ediyorum ve devam diyorum yaşamaya Afrika’nın balta girmemiş ormanlarında, adı sanı duyulmamış yerli bir kabilenin yanında.

Pek bi asortik derdi bizim mahalledeki Tuğçe böyle söylemlere. Akıp giden aklıma gelirde yazmaz mı şimdi Tuğçe’yi de satır satır da sen varken varmıyor hiçbir limana bu akıl.

Kurum kurum kurulup o benim diye havalara girmesen diyorum sessizce. Ne de olsa kalem hep benim elimdeydi. İstersem batırırlar bu gemiye de. Hey! Sana diyorum, batmaz diye ümitte etmesen diyor ve delik deşik olmuşluğumdan su alıyor bu gemi diye de ekliyorum.

Ne de güzel şeymiş yazmak. Ama bu boş sayfalara değil papatya beyazım, o tertemiz yüreğine ve ne de güzel bir şeymiş; yazdıklarımı gözlerinden okumak.

Sorma! Ben kimim diye.
Onlardan birisiyim işte.


pc-x Ali Avcı :(
 
Sevgisiz Sokaklar
Sevgisiz sokaklarda büyüdüm ben
O yollarda top koşturdum
Eğlendim, güldüm, ağladım
Yeri geldi ellerim cebimde dolaştım.

Yalnızlığı hissettim yıllarca
Sırtımda bir hançer misali
Yağmur altında yürüdüğüm her dakikada
Gökyüzüne bakıp da hayallere daldığım anlarda.

Düşlerim rengarenk olurdu
Yağmur sonrası çıkan gökkuşağı gibi.
Tüm tezatlardan sıyrılmış
En saf güzellikleri yaşardım tek başıma.

Ömür ya işte, zaman geçiyor
Geldik belki de yolun yarısına.
Ben dolaşıyorum yine aynı sokaklarda
Yağmur çiseliyor, ellerim ceplerimde hala.

Gökyüzüne bakmıyorum artık
Sevda da yaşamıyor bu sokakta.
Aklım romanlardaki aşklarda
Benliğim arıyor seni hala.

Bu sefer çok yaklaştığımı hissediyorum
Yağmur kesilmişti bir anda.
Yeni biri taşındı bugün sokağıma,
Gözlerinde ışık vardı, ben yine yanılıyor muydum yoksa?

İstanbul - 25.12.2006
 
Ben şimdi sokakları ezberliyorum
Ben şimdi sokakları ezberliyorum
Yastıgım oluyor kaldırımlar
Yorgun bedenimle ayakta kalmaya çalışıyorum
Neydi de biraz olsun umudumu yeşerten,
Yagıyor yagmurlar duraklar sıgınak oluyor bana
Unutmadım elbet yaşadıklarımı
Yaşayamayıpta içime attıklarımı
Şimdi ben sokakları ezberliyorum.

Keşke demiyorum hiç çünkü geri gelmeyecegini biliyorum
Kızardı yanaklarım yalan söyledigimişim gibi
Ben yalandan değil soğuktan kızardım abi
Terkedilmiş sokakaklar bana emanet şimdi
Anılmıyor ismim orda burda
Bende katıldım unutulanlar arasına
Vurgun yemiş bedenim bu sevdaya,
Ben şimdi sokaklrı ezberliyorum.

Kelimeler mi anlatacakmış bu sevdayı
Acaba ne dindiri bu acıyı,
Ben şimdi sokakları ezberliyorum...
 
GÜNAH
Bölüm bölüm bölündük cehalete illetim

Oynanan oyunlarda herkesin günahı var

Böyle umutsuzluğa kapılma ey milletim

Her karanlık gecenin aydınlık sabahı var



Yıllarca kirlense de özü berrak olan su

Bulanmadan durulmaz, gölde olsa, derya da

Kimse itibar etmez, işin aslı, doğrusu

İhanete varınca, çıkardığın feryada



Buluta uzaktan bak pamuk gibi görürsün

Bilir misin içinde kaç bin yıldırım taşır

El ele tutuştun mu dağlara dik yürürsün

Dik yürüyen doruğa daha kolay ulaşır.



Şehitlerin kanları kurumadı taşlarda

Kim silecek bilinmez gözlerdeki yaşları

Coşari şapka düştü kel göründü başlarda

Biz gördük baştakiler görmedi kel başları
 
Rabia'ya Ağıt
Ötsün şer baykuşları,
Göğe ersin başları.
Allah'ım bu ne acı?
Çatlar sabır taşları.

Kazak örmüş hediye,
Bıkmadım giye giye.
"Rabia!" diye diye,
Dökerim gözyaşları.

Bugün hava bulanır,
Kara toprak sulanır.
Ta gönlüme dolanır,
Rabia'nın saçları.

Mektubum yollanırdı,
Allanıp pullanırdı.
Ne güzel sallanırdı,
Top zülfünün uçları.

Coşardım geldiğinde,
Gülerdim güldüğünde.
Hep gözümün önünde,
Yârin son bakışları.

Bu aşk anlatılır mı?
Uykusuz yatılır mı?
Bir daha çatılır mı?
Rabia'nın kaşları.
 
Rastgele
Kapiyi açip
Düşmek karanliga
Işigi açip
Uyanmak aydinliga
Uyanamayipta
Uykumda
Seni de görmek vardi
Rastgele sevgilim
Seni de sevmek vardi
Rastgele çiçegim
Seninle de ölmek vardi
Rastgele yalnizligim.
 
Geri
Top