Yine düşmüşse satırlarım sana kafam bozuktur dimi günlük bozuntusu.
Karmakarışığım aslında. Ne üzgün, ne kızgın, ne yorgun.
Sadece bomboşum sanırım. Bugun belki de bir zamanlar en çok canımı acıtacak olan sözleri duydum. İyi ki o zamanlarda değilim, iyiki eski ben değilim şuan şunları dinlerken dedim.
Sadece içim burkuldu, sesim kısıldı, sadece dinledim günlük pınarım.
Günlük pınarım... Sevdim bu tabiri
Yakıştı da sana...
Neyse.. Sadece dinledim.. Bir zamanlar aşık olduğum adamın bir başkasıyla kına gecesi ve düğün organizasyonunun nasıl ters gittiğini, nikahına aldığı kadını nasıl terkedişini dinledim bugun.
Bir 'dost'(!) olarak yaşadıklarını dinledin, o an eskiden aşık olduğu kadına, bana, yaşadığı şeyleri anlatırken evet dinledim... Üzüldüm de. Hep mutlu olmasını diledim şu geçen 4yıl boyunca eşiyle belki doğacak çocuklarıyla hep mutlu yaşamasını içim acıya acıya, ağlaya ağlaya, hergece yatağımda sabah ayazında, yaz sıcagında, sevdiğim sonbahar havasında, ilk baharın neşeli cıvıltısında, her gece ve her sabah içim parça parça olana kadar diledim mutlu olmasını.
Dilediğim gibi olmadı bir inatla başkasını aldığı hayatında 1tek gün mutlu olmadığını anlattı.
Eskiden olsa oturur ağlardım onun adına'da. O kadınada.. Sadece üzüldüm diyebildim.
Keşke böyle olmasaymışta mutlu olabilseymişsin...
Nasıl sevinebilirim ki mutlu olamamasına?
Sevinmedim, sevinemedim. Şimdi daha mutluyum dedi tebessüm ettim sadece.
Annesinin büyük ısrarları sonucu, tanıdık bildik aile bize uygun dediği kadını yamadı oğluna.
Bana çamur atarken , bir başkasını yakıştı ona. İstediğini yaptırdı? Sonuç mutsuz bir nikah.
Sorunlu bir aile ve boşanmayla sonuçlanan çirkef bir mahkeme...
Müstehak bile diyemedim o annesine. Kopardı ya oğlunu benden bak gördünmü istediğin oldu ama mutlu olamadı diyemedim. Nasıl denirki..
Ne yaşatmış olursa olsun o benim herşeyimken nasıl oh olsun diyebilrdim ki..
Hatrı vardı yılların, mutlu anlar vardı. En berbat hatıraları bile halı altına süpüren.
Belkide ilk defa aşık olmuştum ilk defa AŞK olmuştum ama en kötü ayrılığı, en kötü ihanetide tatmıştım. Eylül 2015.. Yıkımım olan izlerini hala taşıdığım tarih. İçimin öldüğü, kalbimin karardığı tarih.
Sonrası yaşadım mı hatırlamıyorum o başka bir yerde bişeylerle cebelleşirken, Benim gözyaşımdan barajlar kurduğum geceler, günler, haftalar,aylar,hatta, yıllar.
Şimdi mi? Acımıyor artık canım. Canıma acımamayı öğrettim ben.
Acısada ağlamamayı, ağlasada susmayı, sussada yaşamayı çığlık çıklığa.
Alıştım acıya, attım en derin kuyuya. Derin yaralarım , kabuklandı,
Kabuklandıkça kanattım, kanattıkça daha büyük kabuk bağladı, melhemim zaman,
Melhemim gecen günler, oldu. Alıştım çürümüş kalbime zaman bantları yapıştırmaya sardım sarmaladım kendimle . Anladım ki kendimden başka çarem yoktu.
Kendimden bir parça yaptım acıyı, onuda sevdim zamanla. Günler birbirini kovaladı, azaldı geçmez sandığım acım, kabuk bağlayan yaralarım derin izler bıraksada yapıştı tenime. Onuda 'ben' ettim.
Hepsi benden bir parça, hepsi kendimden bir parça, hepsi benim.
Tuttum yasımı siyahların en koyusuyla kabullendim kaderimi.
Şimdi 3 5 cumle kaldı ondan geriye. Sevmiştim en dibine kadar yaşamıştım aşk denen cehennemi,
Bitmişti içimdeki harlanan ateş sonunda. Bitti evet. İzleri hariç içimde zerre kalmadı acısı.
Unuttum geçmiş zamanı, gömdüm en derine toprağı bol aşk mezarına.
İçim titredi dinlerken yaşadıklarını, hem üzüldüm ona hemde o kadına.
Hala nasıl böyle olabiliyorsun demişti bana ? Nasıl demiştim ona. Onca şeye ragmen en çok sevdiğim yanın bu işte demişti. Bir başka kadına bile üzülebiliyorsun. Nasıl bir insansın ...
Evet ben böyle bir insandım işte. Canımı yakan herkese acıma duygum var buda benim cehennemim işte. Belkide iyileştiğim kendim.
Bir başkasını bile hayal ederken yanında yıkılan ben, sırf ayrıldığı için eşinden kadına üzülmüştüm.
Hayat ne garip... Ya ben aşkı anlamamışım, sandığım gibi yaşayamamışm.
Yada tam tersi. Dilimden düşürmediğim ismi bana yabancı şimdi.
Bunca zaman sonra bunları konuşmak zerre acıtmadı ya canımı birkez daha anladım. İyileştiğimi.
Alıştığımı, vazgeçemem sandığım herşeyden vazgeçtiğimi.
Hem o kimki? Ben ki acıyı aşktan daha çok yaşayan kadın, onu mu çiçeklendirecektim gönül bahçemde. Kökünden kopardığın bir ağacın toprağına su vermem neye yarar ki?
Sadece bir zamanlar benimle kurduğu planları başkasıyla yapışını anlatması koluma iğne batırmasıyla eş değerdi. Ufak sinek ısırığı. Neden bu kadar büyüttüm ki geldim de sana döküyorum içimi onuda anlamadım aslında
Ama yine rahatladım. Yine azaldım . İyiki varsın günlük pınarım
Unutulan acımayan eski bir hatıraya.. Bu satırlar yazıldı.
İyiyim.. Son birkaç ay oldugu gibi iyiyim. Belkide 4senelik hayatımızda ilk defa son birkaç kez konuştugumuz gibi olabilseydik onunla belki böyle olmayacaktık.
Geç kalınmış güzel konuşmalar yaptık. İlk defa anlaştık, ilk defa birbirimizi anladık belkide.
İlk defa kelimenın tam anlamıyla iki insan gibi konuştuk. Keşke başından sonuna hep böyle olabilseydik dedik, Yazık ettik. Helak ettik , içine sıçtık aşkın. Bize aşk günahtı, bile bile yaşadık, gördük ebemizinkini
e bende duygusallık buraya kadar günlükçüm eqeweqe
Gerçekler bunlar Aman boşver olan oldu biten bitti ikimizde halimizden memnunuz işte.
Gitmiş bana inat nişanlanmış nikahlanmış mal sonrada olmuyor istemiyorum boşan ağzına sıçtımın dengesizi , Birde gelmiş senın etkin fazlaydı diyor. Hadi ordan sanki ben dedim git bas nikahı diye.
Bari mutlu olaydı aptal bi sürü masraf birsürü uğras boşa gitti.
Ahh düğün olaydı da görürdüm onu boşanabiliyormu
Ucuz yırtmış mal. aman neyse parmaklarım acıldı yine uzattım baya gidiyorum ben.
Zaten moddanda çıktım iyi geldi kız senle konusmak
Seviyorum seni bay..
02.05