Umutsuzluğun İçinde Çaresizce Yoğrulan Kaderin Ağlarına Takılı Kalmış Aşkım...
Sevmişim Anlaşılan...
Hazan Rüzgarlarına Uğramış Gönlüm, Zemheri Ayazında Titremiş Biçare Yüreğim...
Savrulmuşum Hoyratça Hicran Sokaklarında, Mesafesiz Hasret Yollarında..
Saklayamamışım Duygularımı, Heyecan Kaplamış Ürkek Yüreğimi...
Karanlık Gecenin Suskunlaşan Vaktinde Uzanmışım Hasretin Hüzün Kokan Soğuk Kucağına...
Hayaline Bırakmamacasına Özlemle Sığınmışım Zifiri Gecenin Kollarına...
Şimdi mi?
Her Kelimede Mazideki Suskunluğuma İsyanım, Her Salisesede Senden Önceki Geçen Zamana Kahrederim...
Kavuşmaları Masallara Büyük Aşkları Başkalarına Bıraktım...
Büyük Aşkımı Satırlara Sığdırmayı Bırakıp Özlemeyi Seçtim Ben...
Kabullendim Kalbimin Hüzün Tiryakiliğini…
Soğuk Bir Hayata Zincirleyip Kendimi Yerçekimine Esir Ettim Ruhumu...
Sonra da Hayallerim Kirletilmesin Diye Hayaller Kurmayı, Kalbimin Sesini Duymayı Bıraktım...
Ve Dileklerimi Gömdüm Toprağın Derinliğine
Bir Tek Solgun Bakışlarıyla Her Şeyi Bilen Gözlerim, Yutkunurken O Cam Kırığı Ağrı ve Kırılgan Sesim Kaldı...
En Küçük Kalp Çarpıntısında Koşup Saklanacak Yalnızlıklarım Var Artık Benim...