• Merhaba Ziyaretçi.
    "Hoşgeldin sonbahar "
    konulu resim yarışması başladı. İlgili konuya BURADAN ulaşabilirsiniz. Sizi de beğendiğiniz 2 resmi oylamanız için bekliyoruz...

Sokak şairi ............

Bir otobüs kadar yakınsın bana. Mesafeler diyoruz da büyütülecek bir şey yok. Birkaç saat ve bir otobüs bileti yetiyor yanına gelmeme. Yapamıyorum. Bir şeyler engelliyor beni. Korkuyorum aslında. Korkuyorum kokunu içime çekmeye, dudaklarını öpmeye. Biliyorum onların bana ne kadar acı vereceğini, seni ne kadar özleteceğini. Çünkü sen de gideceksin bir gün. Sonra ben çok acı çekeceğim. Sen görmeyeceksin, bilmeyeceksin ama benim canım yanacak. Ve ben bunlara hazır değilim. Ben tekrardan ölmeye hazır değilim. Tek istediğim biraz sen, biraz mutluluk. O yüzden gelemiyorum sevgilim. Seni kaybetmeye bir adım daha yaklaşacağım için gelemiyorum.
 
Sana güvendim. Güvenmenin çok zor oldugunu bile bile sana, erkeğime güvendim. Ama sen tek kişilik dünyana almadın beni.
Tek başına yaşamayı tek başına çözmeyi tercih ettin. Ben senin sevgilin oldum belki ama. Dostun olamadım.
Sen benim seni ne kadar sevdiğime inanmadın. Seninle herşeyi aşabileceğimize. Hayatın tüm garip oyunlarına beraber çözüm bulabileceğimze çözemesek bile beraber katlanabileceğimize inanmadın.
Hayatı paylaşmak kuşkulara şüphelere yer vermeden samimi olup güvenmeyi gerektirir.
Bu ilişki sürekli benim savaştığım yürütmek için uğraştığım bi ilişki oldu. Sen hiç çabalamadn. Sen bana hiç bi zaman inanmadın.
Sen beni sürekli bıraktn. İstediğin zaman gidip, istediğin zaman geldin. Arkadaşlarını ve başka kimseyi bırakmadn ama beni bıraktın.
Ben bu ilşkiye olan inancımı kaybettim. Ben bu yolda birlikte yürüyebileceğimiz inancımı kaybettim. Ben bizim hayatı paylaşabileceğimz inancımı kaybettm..
Herşey bir yana. Gözün aydın. Sen beni;
Asıl şimdi kaybettin.
 
Belki okumcksn sonuna kadar. Dayanamcksn. Sıkılcaksn. Ama ne olursa olsn okumanı istiyorum. Cevap vermesen bile okumanı istiyorum.
Olmuyo aptal olmuyo. Sana alışmışım ben. Bağlanmışım. Gözlerim seni görmeye alıştı bkere. Her ne şekilde olursa olsn istiyorum seni.
Böyle olcagnı tahmn etmemiştim. Yokluğunda böyle susuz aç kalcağmı tahmn etmemiştm. Arkadşlar anlatrdı 'olmuyo yapamıyorum onsuz' diye.
Salla der geçerdim. Anladım ki ben o zamana kadar sevmemişim. Naptn oğlum lan bana. Ne hale getirdn 2 günde .s Nefes almakta zorlanıyorum .s
Yutkunamıyorum .s Göğsümden bi ağrı giriyo bütün gece uyutmadğı gibi seni aklımdan çıkartmama yardm da etmiyo.
Ben sana seni seviyorum dedikçe sen başka şeyler buldun. Mesafe dedin. Bu kadar mı önemlydi lan mesafe ? Engelmiydi tüm yaşanck seylere ?
Yalanım yok hayatımın anlamı senmişsin.
Her satırda gözlerimden bi yaş akıyo. Dayanamıyorum gerizekalı. Görmeden olmuyo işte anlasanaa. Sabret dedim hayır dedin. Zaman dedim. Hayır dedin.
Braz bekle dedim. Hayır dedin. Gel dedin. Benim ol dedin. Bna ait ol dedin. Tamam dedim bekle dedim. Gelcem dedim. İnanmadın. 1 sene en fazla 2 sene bekleyeblrdn.
Beklemedin. Tamam ona bsey demiyorum. Ama adam ben özledim .s Bana akıl vermeni özledim .s Her zaman yanımda oldgnu blmeyi özledim .s
Başmda senn oldğnu bildiğim günleri özledim. Adam ben özledim .s Yemn ederm özledim .s Tamam sevme istersen .s Yemn ederm ses etmem .s Bsey demem .s
Ama nolur yanımda ol .s Yanımda kal .s İzin ver sana dokunamasam bile seni göreym .s İzin ver seni hissedeym .s Adam izin ver NEFES alym .s
Öldürme daha fazla. Canım acıyo. Yemn ederm canım acıyo. Bıraktığn gibiyim. Konuşcak kmsem yok. Anlatck kmsem yok. Bilirsin sen beni konuşamam kmseyle kolay kolay.
Bi sen varsın herşeyimi utanmadan skılmadan anlattgm .s Özgürlüğümü alma benden .s Sevme ama seni alma benden .s Gitme aptal .s Yalvarıyorum sana gitme .s
Tamamen gidersen de benden .s Söz veriyorm sna bklcem. Telefon çalnca sen diye sıçrıyorum. Biliyo msn .s Sgara gibisin .s İçime çektkçe öldüğümü hissediyorum. Ama yine de vazgeçmiyorm .s
Ben sana gitme desemde biliyorm gdeceksin be paşam .s Sana ne kadar geri dönme desemde biliyosn 'gel' diyorm be adam .s
Üzülme diyo annem .s Canım acırken nasıl yapym bunu .s Seninle hayal kurduk, onları başkasyla nasıl yaşym .s Ben ben bilmiyorum .s Ben sadece özledim .s Köpek gibi özledim .s
Gerçkten özledim .s Gönderdiğin şarkıları defalarca dinleyp ağlamaktan skldm .s Burda olsan nolurdu be adam .s
Yanı başmda olsan nolurdu .s Sennle uyuyp snnle uyansam nolurdu .s Aynı şehrde olsaydık nlurdu .s Beni benden aldın lan .s Ne yapacgmı blmiyorm .s Haktan'ın dediği gibi seni sevmeyi ağır ödüyorum.s
Ama eminim kendimden. Acının hakkını sonuna kadar veriyorum .s
 
HAVAN BATSIN İSTANBUL ( Şiir )

Arapsaçı olmuş trafiğin,labirent yoların
Klor olmuş,çamur olmuş akmış suların
Aşağılanıp,küfrediliyor bak aldırmıyorsun
Vahlar sana havan batsın İstanbul.

Ataların,fetihlerin gururu,başkentiydin
Bar,pavyon,onca batakhane hayret
Minareler utanç duydu boyun eğdi,gör
Yuhlar sana havan batsın İstanbul.

Gerçek dostların senden bir bir kaçarken
Romen,Rus,birçok çapulcu,kanın içerken
Ne namus bıraktı sende,ne de anane
Utanmaz oldun havan batsın İstanbul.

Nice, şair,mimar,alim’ idin eskiden.
Kapkaçılar,puştlar,mafya tuttu yolunu
Yazıklar olsun,dur diyemiyorsun işte
Eyvahlar sana havan batsın İstanbul.

Sanatçı,manken,fahişe,deli,zilli
Hortumcu,futbolcu,memuru,of !
Hamallığın kronikleşti,sırtından atsana bizi
Eşekliğine doyma,havan batsın İstanbul.

Altın boynuzuna bak neler etiller
Her yerini parselleyip bir bir sattılar
Sokaklarında aç çocuklar yattılar
Duyarsız oldun,havan batsın İstanbul.

Adalardaki,sevdaları,mehtabını düşün
Yalıları,hisarları,sarayları,altın geçmişini de
Denizini,yedi tepeni,boğazını yoksa,unuttun mu ?
Sen ölmüşsün,ağlayanın yok.Havan batsın İstanbul

1999 Etiler
 

Çizgi çektim üzerine yillarin,
Yasanmamis zaman gibi,say gitsin...
Hicranlarla yürünecek yollarin,
Varsa eger, hesabima yaz gitsin...

Ben gam kervaniyim aliskin gönlüm,
Umutlar nerede yiterse, yitsin...
Adanmis bir candir, canana ömrüm,
Dilerse vuslati, hasre koy gitsin...

Firtina kopunca açar mi çiçek?
Mevsimi geçmeden, yare gül gitsin...
Titreyen tomurcuk elinde yürek,
Istiyorsan, rüzgarlara sal gitsin...

Kirdigin bu kalpti sevdani çeken,
Anlamsiz inatla daha yor, gitsin,
Geriye dönmeyen günlerdir geçen,
Harca kalani da, biterse bitsin...

Ne dününde vefa, ne bugününde,
Yak vefasiz, makberime kül gitsin...
Kanimdan desen seç, gönül bahçene,
Susuz topragimdan, yare gül gitsin...
 
Şu karşida sazacuk
Otlar orda buzacuk
Bi sen söyle bi da ben
Atişalım azacuk

Elümdeki sigara
Duşti gömuldi kara
Sen türki bilmeyisın
Defol ordan maskara

Atma türki atarım
Canlarıni yakarım
Eski çaruklarımi
Boğazına takarım

Yondum köşe taşini
Kodum oni varişa
Demin türki söyleyen
Şindi çiksın yarişa

Ben burali deyilım
Ovaliyim ovali
Arkamda asilidır
Türkilerın çuvali

Derenın kıyisinda
Desti yikarım desti
Derım sağa bi türkü
Oturusun göt isti

Kestım funduk çubuğu
Karişturdum furuni
Çok afkurma karşimda
Kırarım munzuruni

Ahır altinda hurma
Dallari burma burma
Attım sağa bi çaruk
Ye da bağa afkurma
Attım sağa bi daha
Sakla oni sabaha

E sanducak sanducak
Yeşil boya boyandın
Demin türki söylerdın
Şindi niye dayandın

Eneceğum yaliya
Yelken açturacağum
İnnadım innat olsun
Seni bastıracağum

Kıratımın belini
Eğer vuruyi eğer
Senin elli türkini
Benim bi türkim değer

Kırani aşamasın
Düze ulaşamasın
Yazuk nefeslerine
Benlan yarişamasın

Türkilerin çuvali
Elli sene söylesam
Bitüremem olari

İnce funduk çubuğu
Salinır tepecuğu
Ne afkurursun orda
Zerdava köpecuğu

Kestim funduk çubuğu
Karişturdum furuni
Çok afkurma karşimda
Kırarım munzuruni
Kızlar ve erkekler arasındaki atışmalarında kızların söylediği türküler daha ağır, daha dokunaklı sözlerle söylenir. Erkekler genellikle alttan almayı yeğlerler. Kadına duyulan saygının soylu bir anlatımıdır bu.

ERKEKLER
Ata binen ağadır
Atnı başi dağadır
İşit sevdiğum işit
Bu türkiler sağadır

KIZLAR
Ben ketana girende
Çuha gibi dokurum
Ben türki söyleyende
Katip gibin okurum

ERKEKLER
Atımi otlatırım
Kayadan atlatırım
Senin gibin kızlari
Türkilan çatlatırım

KIZLAR
Bahçelerde beklerim
Çift oldi köpeklerim
Çok afkurma karşimda
Ben kendimi beklerim

ERKEKLER
Derin derin göllerin
Dibine dalacağum
Ahdettim yemin ettim
Kız seni alacağum

KIZLAR
Keçi çikar ağaca
Kulaklari alaca
Ula ben seni almam
Boşina girma borca

ERKEKLER
Kırmizi çiçekleri
Ben yakama takarım
Kız seni alamasam
Habu köyi yakarım

KIZLAR
Arkasindan aşağa
Saçinın yumuşağı
Ben seni alır mıyim
Bok yiyenın uşağı

ERKEKLER
Başundaki çömberin
Ben verdim parasini
Seni alan uşağun
Satarım anasini

KIZLAR
Haburadan ukari
Dağa çikalım dağa
O kadar seveyisan
Biraz acidım sağa

ERKEKLER
Sari çiçekler açti
Saksilara dolaşti
Sen benımsın ben senın
Falci bize fal açti

KIZLAR
Yüksek dağın kuşiyim
Selviye konacağum
İste beni bobamdan
Vermesa kaçacağum

ERKEKLER
Bahçede çay ağaci
Yaprağı dizi dizi
Gel uyu da kaçalım
Kimse görmesın biz.

Gelin-kaynana atışmaları kadın düğünlerinin ve kadın imecelerinin vazgeçilmez eğlencesidir. Türkücü kadınlar kendi aralarında gelin-kaynana rolüne girerek karşılıklı türkü atışlarına girişirler.

KAYNANA
Seni Urumun kızi
Ahıra enmedın mi
O bobağun evinde
Terbiye görmedın mi

GELİN
Sanki cazi karisi
Diline bak diline
İki günluk olmadan
Azap eder geline

KAYNANA
Sular serin akayi
Doldursana kufayi
Ormanda mi beyittın
Hağu kalın kafayi

GELİN
Kaynana gelinıni
Domuz gibi buyurma
Her yaptuğum kusuri
Kaynatama duyurma

KAYNANA
Ormanda gezeyisın
Maymuna benzeyisın
Oldun yaban domuzi
Oğlumi ezeyisın

GELİN
Yüzum beyaz ay gibi
Kaşlarım da yay gibi
Oğlun bağa ev aldi
Koskoca saray gibi

KAYNANA
Oğluma çatacağum
Seni boşatacağum
Tutacoğum kolundan
Dişari atacağum

GELİN
Taştan atla kaynana
Ketan katla kaynana
Oğlun beni boşamaz
Yat da göber kaynana

KAYNANA
Saçi saçakli gelin .
Kara kuşakli gelin
Dün geldın haım oldun
Leylek bacaklı gelın

GELİN
Çayirda ot kaynana
Başinda bit kaynana
Bizımilanlan yanyana
Dışarı git kaynana

Baba ile oğul arasında geçen yazılı atışma, bu türün ilginç örneklerinden biridir. Askerdeki oğul, karısının gebe kalıp kalmadığını merak eder ama bunu açıktan açığa babasına soramaz. Mektubunun sonuna şöyle bir türkü ekler:
Yüru mektubum yüru
Haberini al da gel
Bir iduk iki olduk
Üç olduk mi sor da gel

Babası bu soruyu başka bir türküyle yanıtlar:
Bu mektup eyi mektup
Boyle mektup gene yaz
Tohumun çüruk çikti
Yazin gel da gene kaz

Askerlik de gurbet gibidir. Gerçi şimdilerde nereye gittiği, ne zaman döneceği belli olmayan çile dolu askerlik yılları yok ama gene de ayrılık acısı, ana-baba-kardeş özlemi ve de sevda ateşi genç insanlann yüreğinde kor olur. Böyle durumlarda en güvenli sığınak askerlik türküleridir.
Karadeniz'ın eni
Asker ettiler beni
Gel otur konuşalım
Daha göremen seni

Bi matara yaptırdım
Yandan asilır yandan
Asker ettiler beni
Sevdaluk da bir yandan
*********************
Gemi gelıyi gemi
Eklidır direkleri
Askere gidenlenn
Dertlidır yüreleri

Gemideyim gemide
Ayağum yemenide
Alma beni kuraci
Nişanlim var geride
********************
Yaylanın çümenleri
Kardan görünmez kardan
Boba ver bedelımi
Ayirma beni yardan

Asker ettiler beni
Kuram çikti Yemen'e
Vuruldum sol taraftan
Kanım akti cümene
***********************
Kasatura sallansın
Asker olan yollansın
Askerlukten kaçanlar
Yere girsın arlansın

Kemençemun telleri
Bağlamadır bağlama
Asker ettiler beni
Sakın beni ağlama
 
Çok beklettin.
Gel artık ama.
Öyle yarım yamalak değil:
Ya gel, ya git.
Ama bu sefer, adam gibi…
Araf’ta tutma artık beni.
Yoruldum, Gel-Git’lerinden.
Uzaktan hoş gelirdi.
Oysa ne zor işmiş, sevmek.
İnsanın sol yanında hep;
Bir aşk olsa gerek.
Kime dokunsam çünkü:
O aynı yara.
Kimi kabuk bağlamış,
Kimi taze yara.
Bilmiyor kimse.
İnsan bir başkasını nasıl sever?
Ve aklı ermiyor kimsenin.
Neden unutur ki insan?
Bu kadar çok sevmişken…
 
Şimdi gitti ya:
Şaşıracaksın ilk başta,
Böyle basit bittiğine…
Düşünmeden çekip gittiğine…
Sonra sorular var önünde.
O istiyordu, diyeceksin ilk önce.
Şimdi ise nasıl gider böyle?
Yalan mıydı diyeceksin.
Güzel sözler söylendi,
Peki, niye?
Koydu içime bir şey,
Bakmadan ardına, öylece gitti.
Suç arayacaksın herkeste.
Hatta kendinde bile.
Bulamayacaksın ama.
Çünkü suçlu o.
Ama dönmeyecek dilin söylemeye.
Sonra rüyalar...
Her gece...
Ondan başkasını görmeyeceksin.
Uyandığında,
Bir şeyler oturuyor olacak göğsünde.
Her adımda o.
İsmi yankılanacak, her nefesinde.
Kızacaksın, kıracaksın.
Herkesi o kokuyor sanacaksın.
Umutların tükenecek.
Ama onu asla unutamayacaksın.
Sadece alışacaksın.
Daha az girecek rüyalarına.
Adını az sayıklayacaksın.
Düşünmeyeceksin sadece.
Ama: Aklında pusuda kalacak tüm ömrünce.
Başkalarıyla hayat bulacaksın.
Sorma bana unutmanın yolu yok mu diye.
Son aşkında bile,
Eski aşklarını yaşatacaksın..
 
Dilimde ekşimiş bir şarkı,
Söylenip duruyorum sana.
İçimde kesip, kesip diktiğim bir yara,
Sövüp duruyorum aynaya.
Sonra sorular soruyorum:
Ben kimim?
Sen kimdin, kimsin sen?
Ve nasıl oldu da bu kadar değiştin?
Bazen öyle zor ki yaşamak,
Boğasım geliyor geceyi,
Uyanmasın diye sabaha.
Bir kadın yaklaşıyor yanıma,
Sen kokuyor.
Annem bile sen kokuyor bana.
Koluma sinerdi ya kokun,
O gece sol yanımda uyurdun.
Ciğerime dolardın sabaha dek.
Ve ne güzeldi,
Uyandığımda senin varlığını bilmek.
Sen şimdi gittin ya:
Sana bir daha bunları söyleyeni bulamayacaksın.
Ve bir gün okuduğunda,
Gözlerin dolacak,
Kim bilir?
Belki de pişman olacaksın.
Gözlerinden tüm ıslaklığımla düşeceğim o an.
O an bir adamı öldürdüğünü hatırlayacaksın.
Ama söylediğin sözler gibi bunu da unutacaksın.
Ve bir gün unutturduğun sevdalar gibi,
Sende unutulacaksın…
 
Henüz bir söz bulamadım seni anlatacak,
Bağışla! Güzelliğini dökemiyorum kağıda.
Hiçbir koku tesir etmiyor burnuma,
Alışmışım o toprağı kıskandıran kokuna.
Ölüm zor iş ama;
Gözlerinde boğulmak, en güzeli bana.
Bir yıldız koparsam, ufalasam saçlarına,
Parlaklığınla Ay söner,
Güneş saklanır şafağın ardına.
Bir papatya taksam kulağına,
Tüm çiçekler solar,
Boyun eğerler seni Yaradan’a.
Gönlümü çıkarsam da koysam avucuna,
Yanar alev, alev, döner şaşkına.
Saçlarında kördüğüm oldum,
Kirpiklerin açıldıkça üşür içerilerim.
Yanmak boşa bilirim,
Düşünüyorum da sen başkasıyla...
Ben yine aynı yalnızlığımla…
Döktüm anılarını masama,
Bu şubat akşamı seni düşlerim..
 
Geri
Top